English    Türkçe    فارسی   

2
1415-1439

  • Gönüllerin duyduğu o gizli koku, mahşerde açığa çıkar, duyulur. 1415
  • İnsanın varlığı bir ormana benzer. O deme agâhsan çekin bu varlıktan çekin!
  • Vücudumuzda binlerce kurt, binlerce domuz. Temiz, pis, güzel, çirkin binlerce sıfat var.
  • Herhangi huy galipse hüküm, onundur. Maden de altın bakırdan fazlaysa o maden altın sayılır.
  • Vücudunda hangi huy galipse o huyun suretine göre haşredilmen gerekir.
  • İnsan da bir an olur, kurtluk zuhur eder, bir an olur, ay gibi Yusuf yüzlü bir güzel haline gelir. 1420
  • İyiliklerle kinler gizli bir yolda gönüllerden gönüllere gidip durmaktadır.
  • Hatta insandan, öküzle eşek bile bilgi sahibi olur, akıllanır, hüner elde eder.
  • Serkeş at, rahvan bir hale gelir, alışır. Ayı oynar, keçi de selâm verir.
  • Köpeğe insanın huyu geçer, nihayet çoban olur, av, avlar yahut sürüyü korur.
  • Eshabı Kehf’in köpeğine onlardan öyle bir huy sirayet etti ki sonunda Allah’ı aramaya koyuldu. 1425
  • Kalpte her an bir çeşit şey baş gösterir. İnsan bazen şeytanlaşır, bazen melekleşir. Bazen tuzak kesilir, bazen yırtıcı hayvan!
  • Aslanların bildiği o acayip ormandan, gönüller tuzağına gizli bir yolu bulunan o meşelikten,
  • İçten içe hırsızlık et, can mercanını çal! Ey köpekten aşağı, ariflerin gönüllerinden o mercanı elde et.
  • Mademki hırsızlık ediyorsun, bari lâtif inciyi çal! Mademki hamallık ediyorsun, bari yüce bir yük yüklen!
  • Müritlerin, Zünnun’un deli olmayıp mahsustan öyle göründüğünü anlamaları
  • Dostlar Zünnun’un bu işinde düşünceye daldılar, zindana gittiler, bu hal hususunda konuşup fikirlerini söylemeye başladılar: 1430
  • Dediler ki: “Bunu herhalde kasten yapıyor. Bunda bir hikmet var. O bu dinle bir kıbledir, bir delildir.
  • Ona delilik hükmetsin, o çaldırsın. İmkân mı var? Böyle bir şey onun deniz gibi hudutsuz aklından ne kadar uzak!
  • Haşa delilik bulutu, onun ayını örtsün. Böyle bir şey onun ulu makamının kemalinden değildir.
  • O halkın şerrinden bir bucağa sindi. Akıllılardan utandı da divane oldu.
  • Tane tapan sersem akıldan usanmış da bu yüzden mahsus kendisini deli göstermiştir.” 1435
  • Maden de der ki: “Yiğit, beni bağla. Öküz kuyruğundan yapılma kamçı ile başıma, sırtıma vur. Fakat deşeleme!
  • Kamçı yarasından hayat bulayım. Musa’nın öküzü yüzünden dirilen maktul gibi dirileyim.
  • Öküz kuyruğundan yapılma kamçının açtığı yaradan iyileşeyim, Musa’nın mucizesiyle dirilen o öldürülmüş adam gibi canlanayım.
  • O öldürülmüş adam öküz kuyruğu kamçısının açtığı yaradan dirildi. Bakır gibi kimya yüzünden altın oldu.