English    Türkçe    فارسی   

2
1485-1509

  • Meselâ, efendi tanımadık bir yere giderse kuluna elbisesini giydirir. 1485
  • Kendisi de o kölenin libaslarını giyer, köleyi kendisine efendi yapar.
  • Kullar gibi onun ardından yürür. Bu suretle kendisini kimseye tanıtmaz.
  • Ey kul, sen başköşeye otur. Ben, eski bir kul gibi ayakkabılarını götüreyim.
  • Sen sertlik et, bana söv, hiçbir suretle ağırlama.
  • Şimdi hizmetin, bence bana hizmet etmeyi bırakmadan ibarettir. Ben, bu suretle gurbet diyarında bile tohumu ekeceğim” der. 1490
  • Efendiler, kendilerini kul sanılsınlar diye kulluğu kabul etmişlerdir.
  • Onların gözleri toktur, efendiliğe doymuşlardır, kendilerine lâzım olan işi yapa gelmişlerdir.
  • Hâlbuki bu heva ve heves kulları, onların aksine kendilerini akıl ve can efendisi gösterirler.
  • Efendi kulluk edebilir. Fakat kuldan kulluktan başka bir şey zuhur edemez ki.
  • Şunu bil ki o âlemden bu âleme böyle tersine akseden nice şeyler vardır. 1495
  • Lokman’ın efendisi bu gizli hali biliyordu, ondan bir nişane görmüştü.
  • Sırrı bildiği için o yol gösterici, iş başarmak için eşeğini güzelce sürmekteydi.
  • Lokman’ı daha önceden azat ederdi ama hoşnutluğunu diliyordu.
  • Çünkü Lokman’ın muradı buydu. O aslan, o yiğit, istiyordu ki kimse sırrına ermesin.
  • Sırrını kötülerden gizlemen, şaşılacak bir şey değil; şaşılacak şey kendinden de saklaman, kendinden de gizlemendir. 1500
  • Fakat sen, işini gözünden bile gizle de işine kötü göz değmesin.
  • Kendini ücret tuzağına teslim et de sonra kendinden, kendiliğin olmaksızın bir şey çal.
  • Yaralıya, vücudundan temreni çıkarabilmek için afyon verir, uyuturlar.
  • Ölüm vaktinde de adama elem ve ıstıraplar verirler. O halde meşgulken canını alıverirler.
  • Şu halde anlıyorsun ya, gönlünü herhangi bir düşünceye verdin mi, gizlice senden bir şey alacaklardır. 1505
  • Her ne düşünür, her ne elde edersen hırsız, emin olduğun yerden gelip çatmaktadır.
  • Binaenaleyh bari en iyi işe koyul da hırsız, senden hiç olmazsa en bayağı, en aşağı bir şeyi alıp götürebilsin.
  • Tacirin yükü suya düşerse ondan daha iyi bir kumaşa el atar.
  • Senin de mademki suya bir şeyin düşecek, mahvolacak. En aşağı şeyi terk et de daha iyisini bul.
  • İmtihan edenlerce, Lokman’ın fazilet veferasetinin meydana çıkması