English    Türkçe    فارسی   

2
1860-1884

  • Ey eşek değerli; aklının azlığından bu eşek, ejderhalaştı. 1860
  • Gönlün İsa’dan hastalandıysa yine ondan iyileşir, sıhhat yine ondan gelir, onu bırakma.
  • Ey nefesi hoş Mesih, cihanda yılansız hazine olmaz, eziyetlerle nasılsın?
  • İsa, Yahudileri görünce ne hale gelir; Yusuf, hasetçi kardeşler elinde ne olur?
  • Sen, gece gündüz bu azgın kavmin ardından koştukça, nasıl olur da gece gibi, gündüz gibi ömre medet bağışlar, yardım edersin?
  • Ah safra illetine tutulmuş o hünersiz kişilerden! Safradan ne hüner meydana gelir? Ancak baş ağrısı. 1865
  • Sen, hemen doğu güneşinin yaptığını yap. Bizse nifak hile, hırsızlık ve riya içinde yüzelim!
  • Sen dünyada da balsın, dinde de.. Bizse sirke. Safraya ancak sirkengübin iyi eder, giderir.
  • Hâlbuki biz karın ağrısına tutulmuş olduğumuz halde boyuna sirkeyi artırıp duruyoruz. Sen keremi terk etme de balı artır!
  • Bizden bu lâyıktı, bunu yaptık. Kum, gözde ancak körlüğü fazlalaştırır.
  • Fakat ey aziz sürme, senden her değersiz şey, değer bulur, bir şey olur; sana bu lâyıktır. 1870
  • Bu zalimlerin ateşinden gönlün kebap olduğu halde daima “Yarabbi, kavmime hidayet et” diye hitap ediyordun.
  • Sen, öd ağacı madensin. Seni ateşe atsalar, bu âlem, ıtırla, fesleğen kokusuyla dolar.
  • Sen o öd ağacı değilsin ki ateşte yansın, eksilip bitsin. Sen o ruh değilsin ki gama esir olsun.
  • Öd ağacı yanar ama madeni yanmadan uzaktır. Rüzgâr, nurun aslına nasıl hamle edebilir.
  • Ey göklere saflık veren, ey cefası vefadan daha iyi olan! 1875
  • Çünkü akıllıdan bir cefa gelse o cefa, cahillerin vefasından daha iyidir.
  • Peygamber, “ Akıllının düşmanlığı, cahilin sevgisinden yeğdir” dedi.
  • Bir emîrin, ağzına yılan kaçan birisini incitmesi
  • Akılı birisi, atına binmiş geliyordu. Uyumakta olan birisinin ağzına da bir yılan kaçmak üzereydi.
  • Atlı onu görüp adamcağızı kurtarmak, yılanı ürkütüp kaçırmak için koşmaya başladı. fakat fırsat bulamadı.
  • Aklı, kendisine yardım ettiğinden, pek akılı kişi olduğundan o uyumakta olan adama şiddetlice birkaç topuz vurdu. 1880
  • O şiddetlice vurulan topuzun acısı, adamı bir ağaç altına kadar kaçırdı.
  • Oraya bir hayli çürük elma dökülmüştü. Adama “ Ey dertli kişi, bunları ye” dedi.
  • EKSIK
  • “Beyim, ben sana ne yaptım, bana ne kastın var?