English    Türkçe    فارسی   

2
1890-1914

  • Adam, topuz acısıyla atlının korkusundan yel gibi koşmağa başladı. Hem koşuyor, hem yüzüstü düşüyordu. 1890
  • Karnı toktu, uykulu ve gevşemiş bir haldeydi. Ayağında, yüzünde yüz binlerce yara vardı.
  • Atlı o adamı akşam çağına kadar çekiştirip durdu. Nihayet, adamın safrası kabardı, kusmağa başladı.
  • İyi, kötü yediklerini kustu. Bu kusma esnasında yılan da içinden dışarı çıktı.
  • O yılanı görünce kendisine iyilik eden atlıya secde etti.
  • O kapkara çirkin ve heybetli yılanı görünce bütün dertlerini unuttu. 1895
  • Dedi ki: “ Sen, bir rahmet Cebrailisin yahut da velinimet Allah’sın
  • Ne kutlu saatmiş ki beni gördün. Ölüydüm, bana yeni bir can bağışladın.
  • Sen, beni analar gibi aramaktayken, ben eşekler gibi senden kaçıyordum.
  • Eşek, sahibinden eşekliği yüzünden kaçar. Hâlbuki sahibi, iyiliğinden dolayı onun peşine düşer.
  • Onu, bir fayda elde etmek, bir ziyandan kurtulmak için aramaz. Kurt, yahut yırtıcı bir canavar paralamasın diye arar. 1900
  • Ne mutlu yüzünü görene yahut ansızın senin bulunduğun yere ulaşana!
  • Pak ruh bile seni övmüş. Hâlbuki ben, sana ne kadar kötü ve saçma şeyler söyledim.
  • Fakat efendim, padişahlar padişahı sultanım, onları ben söylemedim, bilgisizliğim söyledi.
  • Bir parçacık olsun bu hali bilseydim, böyle abes sözler söyleyebilir miydim?
  • Ey iyi huylu, eğer bana bu hali kinaye ile bile olsa çıtlatsaydın seni bir hayli överdim. 1905
  • Fakat sükût ederek kızgın göründüm. Hiçbir şey söylemeksizin kafama vurmaya başladın.
  • Başım sersemleşti, aklım gitti. Hele benim bu başım. Zaten aklı da kıt!
  • Ey yüzü de güzel, işi de güzel adam, affet. Deliliğimden söylediğim sözleri bağışla!
  • Atlı “Eğer ben, bunu biraz çıtlatsaydım derhal yüreğin su kesilir, ödün patlardı.
  • Yılanı anlatsaydım, korkudan canın çıkıverirdi. 1910
  • Mustafa “Canınızdaki düşmanı size, olduğu gibi anlatsam.
  • Yiğitlerin bile ödü patlar.. ne yol yürümeğe takatları kalır, ne bir işin tasasına düşerler!
  • Ne kimsenin gönlünde niyaz etmeğe kudret kalır, ne tenin de oruç tutmaya, namaz kılmaya kuvvet” buyurdu.
  • Bunu duyan, kedi önündeki sıçan gibi yok olur; kurt önündeki kuzu gibi mahvolur..