Fakat Ey Ahmet, Allah indinde bu bir tek kör, yüzlerce Kayserden, yüzlerce vezirden yeğdir.
احمدا نزد خدا این یک ضریر ** بهتر از صد قیصر است و صد وزیر
İnsanlar madenlerdir, sözünü hatırına getir. Öyle maden olur ki yüz binlerce madenden daha değerlidir.
یاد الناس معادن هین بیار ** معدنی باشد فزون از صد هزار
Gizli kalmış lâl ve akik madeni, yüz binlerce bakır madeninden değerlidir.
معدن لعل و عقیق مکتنس ** بهتر است از صد هزاران کان مس
Ey Ahmet, burada malın faydası yok. Aşkla, dertle, dumanla dolu gönül lâzım.
احمدا اینجا ندارد مال سود ** سینه باید پر ز عشق و درد و دود
Gönlü aydın kör gelince kapıyı kapama. Ona nasihat ver, nasihat onun hakkıdır. 2080
اعمی روشن دل آمد در مبند ** پند او را ده که حق اوست پند
İki üç ahmak seni inkâr etse neden acılaşırsın, sen zaten şeker madenisin.
گر دو سه ابله ترا منکر شدند ** تلخ کی گردی چو هستی کان قند
İki üç ahmak seni itham etse bile Hak, sana tanıklık eder” dedi.
گر دو سه ابله ترا تهمت نهند ** حق برای تو گواهی میدهد
(Muhammed dedi ki:) “Âlemin ikrarından fariğim. Birisine Allah tanık olursa gayrı ona ne gam!
گفت از اقرار عالم فارغم ** آن که حق باشد گواه او را چه غم
Yarasa, güneşi göremez. Görüyorum dese bile gördüğü güneş değildir.
گر خفاشی را ز خورشیدی خوری است ** آن دلیل آمد که آن خورشید نیست
Yarasaların nefretinden de anlaşılıyor ki ben ulu Allah’ın parlak bir güneşiyim. 2085
نفرت خفاشکان باشد دلیل ** که منم خورشید تابان جلیل
Bir gül suyuna bokböcekleri rağbet etseler bu, onun gül olmadığına delâlet eder.
گر گلابی را جعل راغب شود ** آن دلیل ناگلابی میکند
Kalp akça mihenk istese, mihengin mihenk oluşunda şüphe hâsıl olur.
گر شود قلبی خریدار محک ** در محکیاش در آید نقص و شک
Bil ki hırsız geceyi ister, gündüzü değil. Ben gece değilim, cihanda parıldayan gündüzüm.
دزد شب خواهد نه روز این را بدان ** شب نیام روزم که تابم در جهان
Bey ayırıcıyım. Benden bir saman çöpü bile geçmesin diye kalbur gibi her şeyi eler, ayırt ederim.
فارقم فاروقم و غلبیروار ** تا که کاه از من نمییابد گذار
Bunların nakışlardan, suretlerden ibaret olduğunu, onlarınsa can bulunduğunu göstermek üzere unu, kepekten ayırırım. 2090
آرد را پیدا کنم من از سبوس ** تا نمایم کاین نقوش است آن نفوس
Ben, dünyada Allah terazisiyim. Hafif olan her şeyi ağırdan tefrik eder, gösteririm.
من چو میزان خدایم در جهان ** وانمایم هر سبک را از گران
Öküz, elbette bir buzağıyı Allah tanır. Eşek müşteri olup bir şey alsa, elbette ham kavun alır.
گاو را داند خدا گوسالهای ** خر خریداری و در خور کالهای
Ben öküz değilim ki, beni buzağı satın alsın. Ben, diken değilim ki beni deve yesin!
من نه گاوم تا که گوسالهم خرد ** من نه خارم کاشتری از من چرد
O, bana cevrettim sanır, hâlbuki hakikatte âdeta aynamı siler, cilâlar.”
او گمان دارد که با من جور کرد ** بلکه از آیینهی من روفت گرد
Bir delinin Calinus’a yaltaklanması, Calinus’un bundan korkması
تملق کردن دیوانه جالینوس را و ترسیدن جالینوس
Calinus, eshabına “Bana filân ilâcı verin” dedi. 2095
گفت جالینوس با اصحاب خود ** مر مرا تا آن فلان دارو دهد
İçlerinden birisi dedi ki: “Ey her fenni bilen üstat, bu ilâcı delilik için verirler.
پس بدو گفت آن یکی ای ذو فنون ** این دوا خواهند از بهر جنون
Delilikse, senin aklından uzak. Bu sözü bir daha söyleme!” Calinus, Bana bir deli baktı.
دور از عقل تو این دیگر مگو ** گفت در من کرد یک دیوانه رو
Bir müddet güzelce yüzümü seyretti. Bana göz kırptı; sonra yenimi yakamı yırttı.
ساعتی در روی من خوش بنگرید ** چشمکم زد آستین من درید
Eğer benim, onunla bir münasebetim olmasaydı o çirkin suratlı nasıl olur da bana yüz çevirirdi?
گر نه جنسیت بدی در من از او ** کی رخ آوردی به من آن زشت رو
Eğer bende kendisiyle bir cinsiyet, bir münasebet görmeseydi nasıl olur da bana gelip çatardı? Nasıl olur da kendi cinsinden olmayana musallat olurdu? 2100
گر ندیدی جنس خود کی آمدی ** کی به غیر جنس خود را بر زدی