English    Türkçe    فارسی   

2
2185-2209

  • Sofi “benim nöbetim geçti. Fakat arkadaşlar, bir iyice sıranızı gözetin. 2185
  • Beni ağyar bildiniz. Fakat bilin ki bu kaltabandan daha ağyar değilim.
  • Benim yediğimi siz de yiyeceksiniz. Bu çeşit şerbet, her aşağılık kişiye lâyıktır.
  • Bu âlem dağdır, senin sözlerin, yine ses vererek sana gelir” dedi.
  • Bahçıvan sofiden kurtulunca yine o çeşit bir bahane kurdu.
  • Şerife “Ey şerif, eve git de kuşluk öğünü için, yufka ekmeği pişirmiştim, 2190
  • Evin kapısını vur.K aymaz’a söyle, o yufka ekmeğiyle kazı getirsin” dedi.
  • Şerif gidince, fakîhe dedi ki: “Ey işi yerinde, güneş görmüş her şeyi anlar bilir adam, den fakihsin, bu meydanda.
  • O şerif, manasız bir iddiada bulunuyor. Anasının ne iş ettiğini kim bilir ki?
  • Karıya ve karı işine gönül bağlıyor, hem kadınlar nâkıs akıllıdır diyor, hem de onlara itimat edemiyorsunuz.
  • Zamanede nice ahmaklar, Ali’ye Peygambere nispet iddia ederler.” 2195
  • Zinadan ve zina edicilerden olan herkes, Tanrı mensupları için işte bu zanda bulunur.
  • Dönen ve bu yüzden başı dönmüş olan kişi elbette evi de kendisi gibi döner görür.
  • O edepsiz bahçıvanın söylediği sözler, kendi haliydi. Evlâdı Resulden o işler, uzaktır.
  • O bahçıvan mürtetlerin dölü olmasaydı Peygamber hanedanı hakkında böyle söyler miydi?
  • Afsunlar okudu, fakîh de bunları dinledi. Bunun üzerine o sitemkâr fakîh şerifin ardından gidip, 2200
  • “Ey eşek, bu bağa seni kim davet etti? Hırsızlık sana Peygamberden mi miras kaldı?
  • Aslan yavrusu, aslana benzer, sen söyle bakayım, Peygambere ne yüzden benziyorsun?” dedi.
  • O zalim herif, şerife, Haricî Âl-i Yâsîn’e ne yaparsa onu yaptı.
  • Hatta şeytan ve gul, Âl-i Resul’e Yezid ve Şimir gibi nasıl kin tutarlarsa o da öyle kin tuttu, öcünü aldı.
  • Şerif, o zâlimin zulmünden harap oldu, fakîhe “Ben sudan çıktım. 2205
  • Ayağını tetik bas, şimdi yapayalnız kaldın. Davula benze, boyuna karnına tokmak ye!
  • Şerifliğimi bir tarafa bırak. Hatta tut ki arkadaşlığa da lâyık değilim, fakat sana karşı bu çeşit bir zalimden de aşağı değilim ya” dedi.
  • Bahçıvan ondan da kurtulup fakîhe geldi ve dedi ki: “Ey fakîh! Ne fakîhi, ey her sefih kişinin bile arlandığı herif!
  • Ey eli kesilecise, bağlara gir de, caiz midir? Emir var mı bile deme. Fetvan bu mu senin?