English    Türkçe    فارسی   

2
2308-2332

  • Fakat içine dalınca denizin dibini boyladı. Firavun’un gözü nasıl olur da görür?
  • Göz Tanrı yüzüyle görür. Hak, nerede her ahmağın sırdaşı olacak?
  • Şeker görür ama o gık demeden öldüren zehir kesilir. Yol sanır, fakat yol gösteren esas, esasen gul sesinden ibarettir! 2310
  • Ey felek, âhır zaman fitnelerine pek sıkı sarıldın, nihayet bir an mühlet ver!
  • Sen, bizim kastımıza çekilmiş keskin bir hançersin; bizi hacamat etmek için zehirli bir hacamat aletisin.
  • Ey felek, Tanrı’nın merhametinden merhamet öğren. Yılan gibi, karıncaların gönlünü yaralama!
  • Bu yapının üstünde senin çarkını döndüren hakkı için.
  • Kökümüzü söküp çıkarmadan biraz da başka türlü dön, merhamete gel. 2315
  • Emriyle önce dadılığımızı yaptığın, fidanımızı sudan, topraktan bitirdiğin Tanrı hakkı için;
  • Seni sâf yaratan, sen de bu kadar meşaleler meydana getiren padişah hakkı için.
  • O seni o kadar mamur ve baki bir hale soktu ki, Dehrî, nihayet senin evveline evvel yok sandı.
  • Şükür olsun ki senin evvelini bildik. Peygamberler sırrını söyledi.
  • İnsan olan bilir ki o, sonradan yapılmalıdır. Fakat evde ağ kuran örümcek ne bilsin! 2320
  • Sivrisinek ne bilir, bu bağ kimin? Baharın doğar, kışın ölür.
  • Tahta içinde sınık bir halde doğan kurt, tahtanın fidanlık halini bilir mi?
  • Bilse bilse o vakit mahiyeti itibariyle akıl sahibi olur, isterse sureti kurt olsun.
  • Akıl, kendini renk, renk, çeşit, çeşit gösterir, ama peri gibi o suretlerden fersahlarca uzaktır.
  • Hatta peri de nedir ki? Melekten bile üstündür. Fakat sen sinek kanatlısın da onun için aşağılarda uçuyorsun. 2325
  • Gerçi aklın, seni yüceliklere çekmekte; ama taklit kurşun aşağılıklarda yayılmakta.
  • Taklitten doğan bilgi canımızın vebalidir, iğretidir. Bizse o bizim malımızdır diye oturup kalmışız.
  • Bu çeşit akıldansa cahil olmak daha iyi. Deliliğe vurmak daha yeğ!
  • Faydanı nede görüyorsan ondan kaç. Zehir iç, Âbıhayatı dök!
  • Seni öveni söv, kazancını, sermayeni müflise borç ver! 2330
  • Eminliği bırak, korku yerine var. Namusu terk et, apaçık rüsvay ol!
  • Ben uzun uzadıya ilerisini düşünen aklı denedim. Bundan böyle divaneliğe vuracağım!
  • Seyyid’in “Niçin orospuyu aldın?” demesi üzerine Delkak’ın mazereti