English    Türkçe    فارسی   

2
2533-2557

  • Tanrı rahmeti geç erişir ama adamakıllı erişir, seni bir an bile huzurundan ayırmaz, her an seninledir.
  • Bu vuslatın, bu muhabbetin şerhini duymak istersen adamakıllı düşünerek “Vedduha” suresini okuyuver!
  • Eğer sen kötülükler de ondandır dersen öyledir ama bundan onun kemaline noksan mı gelir ki? 2535
  • Bu kötülük ihsanı da onun kemalindendir. Dinle ulu kişi, sana bir misal getireyim:
  • Meselâ ressam iki türlü resim yapar: Güzellerin resimleriyle, çirkin resimleri.
  • Yusuf’un, yaratılışı güzel hurinin resmini de yapar, ifritlerin, çirkin iblislerin resmini de.
  • İki türlü resim de onun üstatlığının eseridir. Bu, ressamın çirkinliğine delil olamaz, bilâkis üstatlığına delildir.
  • Çirkini gayet çirkin olarak yapar, o derecede ki bütün çirkinlikler, onun etrafında döner, örülür. 2540
  • Bu suretle de bilgisindeki kemal meydana gelir, üstatlığını inkâr eden rüsvay olur.
  • Eğer çirkinin resmini yapmayı bilmezse ressam, nâkıstır. İşte bu yüzden Tanrı hem kâfirin yaratıcısıdır, hem müminin.
  • Bu yüzden küfür de Tanrılığına şahittir, iman da. İkisi de ona secde eder.
  • Fakat bil ki müminin secdesi dileyerektir. Çünkü mümin, Tanrı rızasını arar, maksadı onun rızasını almaktır.
  • Kâfir de istemeyerek Tanrı’ya tapar ama onun maksadı başkadır. 2545
  • Padişahın kalesini yapar ama beylik dâvasındadır.
  • Kale, onun malı olsun diye isyan eder, fakat nihayet kale, padişahın eline geçer.
  • Müminse o kaleyi padişah için tamir eder, makam sahibi, mevki sahibi olmak için değil.
  • Çirkin, “Ey çirkini de yaratan padişah, sen güzeli de yaratmaya kaadirsin, çirkini de” der.
  • Güzel de “Ey güzellik padişahı, beni bütün ayıplardan arıttın” der. 2550
  • Peygamber Sallâllahu Aleyhi Ve Sellem’in nasihat etmesi ve hastaya dua öğretmesi
  • Peygamber, o hastaya dedi ki: “Sen, şunu söyle; Tanrı, sen bize güçlükleri kolaylaştır.
  • Dünya yurdunda bize iyilik ver, ahiret yurdunda da.
  • Yolumuzu gül bahçesi gibi lâtif bir hale getir, ey Yüce Tanrı, konağımız zaten sensin.”
  • Müminler mahşerde derler ki; “Ey melekler, cehennem müşterek bir yol değil miydi?
  • Mümin de oraya uğrayacaktı, kâfir de. Fakat biz bu yolda ne duman gördük, ne ateş. 2555
  • İşte burası cennet, emniyet yurdu. Peki o aşağılık uğrak nerede?”
  • Melekler derler ki: “Hani geçerken filân yerde gördüğümüz o yemyeşil bahçe vardı ya.