English    Türkçe    فارسی   

2
2765-2789

  • Bunun üzerine sözü ağzının içinde geveleyerek dedi ki: “Ey Muaviye, ben seni şunun için uyandırdım: 2765
  • Cemaate yetişesin, devletli Peygamber’in ardında namaz kılasın.
  • Eğer namaz fevt olsaydı, vakit geçseydi bu cihan, sana nursuz, kapkaranlık kesilecekti.
  • Bu ziyandan bu dertten dolayı ağlayacak, gözlerinden âdeta kâselerle yaş dökecektin.
  • Herkes, ibadetten bir zevk alır, bu yüzden de bir an bile sabredemez, ibadette bulunur.
  • Fakat o dert, o gussa yüzlerce namaza değer. Nerede namaz, nerede o niyazın ışığı?” 2770
  • İhlâs sahibi birisinin cemaati kaçırdığından dolayı tahassür ve iştiyakı
  • Birisi mescide girerken baktı ki halk mescitten çıkıyor.
  • Cemaat dağıldı mı ki herkes acele, acele mescitten çıkıyor?” diye sordu.
  • Birisi, “Peygamber, cemaatle namazını eda etti, duasını bile bitirdi.
  • Ey ham adam, nereye gidiyorsun? Peygamber, çoktan selâm verdi” dedi.
  • Adam bir ah çekti ki ahının dumanı göründü. Bir vah etti ki gönlünden kan kokusu geldi. 2775
  • Cemaatten biri “Sen bu ahı bana ver, ben o namazı sana bağışlayayım” dedi.
  • Adam “Verdim, namazı da kabul ettim” dedi. Öbürü o ahı, yüzlerce niyazı aldı.
  • Gece rüyasında hâtif ona“ Sen Âbıhayatı, derde dermen olan ameli aldın,
  • O ahı seçmen, o âşıklar zümresine girmen yüzü suyu hürmetine de bütün cemaatin namazı kabul edildi” dedi.
  • İblis’in Muaviye’ye hilesini söylemesi hikâyesinin sonu
  • Bunun üzerine Azazil dedi ki: “Ey emîr, artık hilemi açığa vurayım. 2780
  • Eğer namazın fevt olsaydı gönlüne dert düşecek, ah ve figana başlayacaktın.
  • O teessüf, o figan, o niyaz, yüzlerce zikirden, namazdan üstün olacaktır.
  • Böyle bir ah, hicapları yakmasın diye korktum da seni, onun için uyandırdım.
  • İstedim ki öyle bir ah etmeyesin, bu suretle de o yola sahip olmayasın.
  • Ben hasetçiyim, işte böyle bir hasette bulundum. Düşmanım; işim, gücüm, hile ve kinden ibarettir” 2785
  • Muaviye, bunun üzerine “ İşte şimdi doğruyu söyledin, senden bu beklenir, lâyığın budur.
  • Sen örümceksin, ancak sinek tutabilirsin. Hâlbuki ben sinek değilim, zahmet etme a köpek!
  • Ben akdoğanım, beni padişah avlar. Örümcek, etrafımızda nasıl olur da ağ örebilir?
  • Kudretin varken yürü, sinek avla, sinekleri bir ayran tası civarına çağır!