English    Türkçe    فارسی   

2
3301-3325

  • Bu feyiz şiddetle zuhur etti mi gayri ariflerin gönüllerine gam gelmez, o gönüllerde elem eğleşmez olur.
  • Nitekim ırmak da, dopdolu olur, pek hızlı akarsa üstünde çerçöp eğlenmez!
  • Halden bigâne birisinin bir şeyhi kınaması ve müridin şeyhe cevap vermesi
  • Birisi, şeyhin birini “Kötü adam, doğru yolda değil.
  • Şarap içiyor, mürai ve pis herif. Böyle adam nereden müritlerin imdadına yetişecek?” diye kınadı.
  • Başka biri de ona dedi ki “Edebe riayet et. Büyükler hakkında böyle zanda bulunmak yaraşmaz. 3305
  • Onun sâf seli, bulanıversin, bu ondan ve onun sıfatlarından ne kadar uzak!
  • Hak ehline böyle bühtanlarda bulunma. Bu, senin hayalinden ibaret, çevir yaprağı!
  • Böyle bir şey olmaz ya, şayet olsa bile ey toprakta uçan kuş, bahrimuhite pislikten ne zarar!
  • O, iki testiden az, yahut küçük bir havuz değil ki, bir katracık pislik onu nasıl bulandırır, nasıl kirletir.?
  • Ateş, İbrahim’e bir ziyan veremedi. Kim Nemrutsa sen ona de: Kork ateşten! 3310
  • Nefis Nemrut’tur, akılla can da Halil. Ruh, işin tam içindedir. Kılavuza ihtiyaç yok, kılavuza muhtaç olan nefistir.
  • Kılavuz yolcuya, çöllerde her an kaybolana lâzımdır.
  • Menzile ulaşanlara gözden, ışıktan başka bir şey lâzım değil. Onlar kılavuzdan da kurtulmuşlardır, çölden de.
  • Eğer o vuslat eri bir delil getirirse henüz mücadele içinde bocalayanlar anlasınlar diye getirir.
  • Baba, küçük çocuğuna onun dilince “Ti, ti” der, aklı, âlemi ölçüp biçse bile! 3315
  • Üstat “ Elifte bir şey yok” dese fazileti eksilmez, yücelikten düşmez.
  • Henüz söz bilmez cahile bir şeyler öğretmek için kendi dilini terk etmek,
  • Onun dilince konuşmak gerek. Ancak bu suretle senden bir bilgi, bir fen öğrenebilir.
  • Bütün halk da şeyhin çocukları mesabesindedir. Nasihat verdiği zaman pîre, onların seviyesine inmek lâzım”
  • Küfrün de bir haddi, hududu var. Fakat şeyhe ve şeyhin nuruna bir kenar, bir had yok! 3320
  • Haddi hududu olmayanın yanında mahdut olan şey, yok demektir. Allah’tan başka her şey fanidir.
  • Onun bulunduğu yerde ne küfür var, ne iman. Çünkü o içtir, küfürle imansa deri.
  • Bu yokluklar, yüze perdedir. O, leğen altında gizli ışığa benzer.
  • Hulâsa bu ten başı, o başa perdedir. O başın önünde bu ten başı kesilmiş gibidir, bir şeye yaramaz.
  • Kâfir kimdir? Şeyhin imanından gafil olan. Ölü kimdir? Şeyhin canından haberdar olmayan! 3325