English    Türkçe    فارسی   

2
3441-3465

  • Bu duraklama ne, niye şaşırdın? Irmağa ercesine ayak bas, gir suya!
  • Sen kılavuzsun, benim öncümsün. Yol ortasında durup susma” dedi.
  • Fare dedi ki: “Bu su, pek büyük, pek derin bir su. Arkadaş, ben boğulmaktan korkuyorum.”
  • Deve “Hele bir göreyim, ne kadarmış bu su?” deyip hemen ayağını attı.
  • Dedi ki: “A kör sıçan, su diz boyuymuş. A hayvanların kusuru, neden şaşırdın?” 3445
  • Fare, “Sana karınca ama bize ejderha! Dizden dize fark var.
  • Ey hünerli deve, sana diz boyu ama benim tepemden yüz arşın geçer.” dedi.
  • Deve dedi ki: “ Öyleyse bir daha küstahlık etme de cismin, canın yanıp yakılmasın.
  • Sen, kendin gibi farelerle boy ölçüş. Deveyle sıçanın sözü yoktur.”
  • Fare, “Tövbe ettim, Allah hakkı için beni bu helâk edici sudan geçir.” dedi. 3450
  • Deve acıdı, “Haydi hörgücüme sıçra, otur.
  • Bu geçiş, benim işim. Seni de, senin gibi yüzlercesini de geçiririm” dedi.
  • Mademki peygamber değilsin, yola düş de günün birin de kuyudan kurtulup yüce bir makama erişesin.
  • Sultan değilsen yürü, riayet ol. Kaptan değilsen gemiyi öyle alabildiğine yürütme.
  • Ticarette kâmil değilsen yalnız başına dükkân açma; yoğrulup kemale gelinceye dek birisinin hükmü altına gir. 3455
  • “Susun, dinleyin” emrini işit, sükût et. Mademki Allah dili olamadın, kulak kesil.
  • Söylersen bile sual tarzında söz söyle. Padişahlar padişahıyla edepli konuş!
  • Kibir ve kinin başlangıcı şehvettendir. Şehvetinin yerleşip kuvvetlenmesi de itiyat yüzündendir.
  • Kötü huy, âdet edindiğinden dolayı sağlamlaşır, yerleşir. Seni ondan vazgeçirmek isteyene kızarsın.
  • Toprak yemeye alışırsan kim seni bundan menetmeye kalkışırsa onu düşman sayarsın. 3460
  • Puta tapanlar, bu tapmayı huy edindiklerinden men edenlere düşman olmuşlardır.
  • İblis, ululanmayı huy edinmişti de eşekliğinden Âdem’i kendisinden aşağı gördü.
  • “Benden daha ulu başka birisi yok ki. Benim gibi bir kişi, ona secde eder mi?” dedi.
  • Ululuk zehirdir. Ancak, ta ezelden panzehire sahip olan ruh müstesna.
  • Dağ, yılanla dolu ise içerisinde panzehir yeri bulundukça korkma. 3465