English    Türkçe    فارسی   

2
3544-3568

  • Hatta yedi deniz, tamamıyla mürekkep olsa gene biteceğini umma.
  • Bağ, orman baştanbaşa kalem olsa bu söz, yine eksilmez. 3545
  • O mürekkebin, o kalemlerin hepsi biter de sonu olmayan bu söz yine kalır.
  • Benim halim uyuyan adamın haline benzer. Gören sapık, beni uyuyor sanıyor.
  • Hâlbuki bil ki gözüm uyur, gönlüm uyanıktır. Bil ki işsiz güçsüz gibi duruyorum ama işimde var, gücüm de!
  • Peygamber “Gözlerim uyur ama Allah lütfuyla kalbim uyumaz” dedi.
  • Senin gözün açık, kalbin uyuyor; benim gözüm uyuyor, gönlüme kapı açılmış! 3550
  • Gönlün ayrı beş duygusu var, gönül duygusuna iki cihan da pencere.
  • Sen, kendi zayıflığınla bana bakma… Sana gece çağı ama o gece, bana kuşluk vakti.
  • Sana zindan, fakat o zindan bana bahçe gibi. Meşguliyetin ta kendisi bana istirahat hali.
  • Senin ayağın balçıkta, bana balçık gül kesilmiş... Sana yas, bana düğün, dernek davul zurna!
  • Seninle yeryüzünde oturup duruyorum ama Zuhal yıldızı gibi yedinci kat göğün üstünde koşup durmaktayım. 3555
  • Seninle oturan ben değilim, benim gölgem. Mertebem, düşüncelerden üstün.
  • Çünkü ben düşüncelerden, vesveselerden geçtim, onların dışında koşup gezmekteyim.
  • Ben endişelere hâkimim, mahkûm değil. Usta, binaya hâkimdir.
  • Bütün halk, endişelere, vesveselere mahkûmdur. O yüzden hepsinin gönlü hasta, hepsi gamlı, gussalıdır.
  • Onların arasından çıkıp kurtulmak istersem kendimi mahsustan endişeli gösteririm. 3560
  • Ben, yücelerde uçan bir kuşum, endişe sinek! Sinek nasıl olurda beni elde edebilir?
  • Ayakları kırık olanlar da benimle buluşsunlar, konuşsunlar diye göğün yücelerinden kasten aşağıya inerim.
  • Aşağılık sıfatlardan usandım mı melekler gibi uçuveririm.
  • Benim kanadım, kendinden çıkmadır. Vücuduma iki kanat yapıştırmadım ben.
  • Cafer-i Tayyar’ın kanadı kendindendir, Cafer-i Tarrar’ın kanadı ise iğreti. 3565
  • Tatmayan adama göre bu, dâvadan ibarettir. Fakat makamı yüce kişilere göre dâva değil, manadır.
  • Bu söz, kargaya göre lâftan, kuru iddiadan ibarettir. Nitekim sineğe göre dolu tencere ile boş tencere birdir.
  • İçinde lokma gevher olduktan sonra çekinme muktedir olduğun kadar ye!