Çocuğun parası, orada bulunanlara müsaviyen takdim edilseydi herkese birkaç akçe düşerdi, çocuk da parasını alırdı. Fakat Şeyh’in himmeti bu cömertliği de bağladı.
هم شدی توزیع کودک دانگ چند ** همت شیخ آن سخا را کرد بند
Bu suretle kimse çocuğa bir şey vermedi. Pirlerin kuvveti bundan da fazladır.425
تا کسی ندهد به کودک هیچ چیز ** قوت پیران از این بیش است نیز
İkindi vakti oldu. Hizmetçi, Hatem gibi cömert birisinin verdiği bir tabak altını getirdi.
شد نماز دیگر آمد خادمی ** یک طبق بر کف ز پیش حاتمی
Mal sahibi halli bir kişi, Şeyh’in halini biliyordu, ona hediye göndermişti.
صاحب مالی و حالی پیش پیر ** هدیه بفرستاد کز وی بد خبیر
Tabağın bir köşesinde dört yüz dinar vardı, bir tarafında da kâğıda sarılı yarım dinar.
چار صد دینار بر گوشهی طبق ** نیم دینار دگر اندر ورق
Hizmetçi gelip Şeyh’i ağırladı, o misli bulunmaz Şeyh’in önüne o tabağı koydu.
خادم آمد شیخ را اکرام کرد ** و آن طبق بنهاد پیش شیخ فرد
Tabağın üstünden örtü kaldırılınca halk Şeyh’in kerametini gördü.430
چون طبق را از غطا واکرد رو ** خلق دیدند آن کرامت را از او
Hepsinden de feryat yüceldi: "Ey şeyhlerin de başı, şahların da, bu neydi?
آه و افغان از همه برخاست زود ** کای سر شیخان و شاهان این چه بود
Bu ne sır, bu ne sultanlık? Ey sır sahiplerinin efendisi!
این چه سر است این چه سلطانی است باز ** ای خداوند خداوندان راز
Biz bilemedik, affet; saçma sapan, uluorta hayli söylendik.
ما ندانستیم ما را عفو کن ** بس پراکنده که رفت از ما سخن