English    Türkçe    فارسی   

2
537-561

  • Bu şevkle seher çağına kadar ayak vurup el çırparak “Ey oğul, eşek gitti, eşek gitti” dediler.
  • O, konuk olan sofi de onları taklit ederek “Eşek gitti” diye bağırmaya başlamıştı.
  • O aysuişret, o sema ve safa çağı geçip sabah olunca hepsi vedalaşıp gitti.
  • Tekke boşaldı, sofi kaldı. Eşyasının tozunu silkmeye başladı. 540
  • Nesi var, nesi yoksa hücreden dışarı çıkardı. Eşeğe yükleyip yola çıkmaya niyetlendi.
  • Alelacele yoldaşlarına yetişip ulaşmak üzere eşeği getirmek için ahıra gitti, fakat eşeğini bulamadı.
  • “ Hizmetçi suya götürmüştür. Çünkü dün gece az su içmişti.” dedi.
  • Hizmetçi gelince sofi, “Eşek nerede?” dedi. Hizmetçi “ sakalını yokla!” diye cevap verdi, kavga başladı.
  • Sofi, “Ben eşeği sana vermiştim onu sana ısmarlamıştım. 545
  • Yollu yordamlı konuş, delil getirmeye kalkışma. Sana ısmarladığım eşeğimi getir.
  • Sana verdiğimi senden isterim. Onu iade et.
  • Peygamber dedi ki. “Elinle aldığını geri vermek gerek”
  • Serkeşlik eder de buna razı olmazsan mahkeme işte şuracıkta, kalk gidelim” dedi.
  • Hizmetçi “Sofilerin hepsi hücum etti, ben mağlup oldum, yarı canlı bir hale düştüm. 550
  • Sen bir ciğer parçasını kedilerin arasına atıyorsun, sonra da onu aramaya kalkışıyorsun.
  • Yüz açın önüne bir parçacık ekmek atıyor, yüz köpeğin arasına zavallı bir kediyi bırakıyorsun!” dedi.
  • Sofi dedi ki: “Tutalım senden zulmen aldılar ve benim gibi yoksul birisinin kanına girdiler.
  • Ya niçin bana gelip de söylemiyor, biçare, eşeğini götürüyorlar, demiyorsun?
  • Eğer söyleseydin eşeği kim aldıysa ondan alırdım yahut da parasını aralarında paylaşırlar, o paraya razı olurdum. 555
  • Onlar o vakit buradaydılar. Yüz türlü çare bulunurdu. Hâlbuki şimdi her birisi bir tarafa gitti!
  • Kimi tutayım? Kime gideyim? Bu işi başıma sen açtın, seni kadıya götüreyim de gör!
  • Niçin gelip de “Ey garip, böyle bir korkunç zulme uğradın” diye haber vermedin”
  • Hizmetçi “ Vallahi kaç kere geldim, sana bu işleri anlatmak istedim.
  • Fakat sen de “ Oğul, eşek gitti” deyip duruyordun. Hatta bu nağmeyi hepsinden daha zevkli söylemekteydin. 560
  • Ben de “ O da biliyor, bu işe razı, ârif bir adam” deyip geri döndüm” dedi.