لاجرم میخواست تبدیل قدر ** تا قضا را باز گرداند ز در
Kaza da o hileciye bıyık altından kıs, kıs gülmekteydi.
خود قضا بر سبلت آن حیلهمند ** زیر لب میکرد هر دم ریشخند
O, Allah’ın hükmünü, Allah’ın takdirini bozmak için yüz binlerce çocuk öldürttü.
صد هزاران طفل کشت او بیگناه ** تا بگردد حکم و تقدیر اله
Bu suretle Musa Peygamber’in zuhuruna mâni olmak istiyordu, boyuna binlerce zulüm aldı, binlerce kana girdi.
تا که موسای نبی ناید برون ** کرد در گردن هزاران ظلم و خون
O kadar kan döktü ama Musa, yine doğdu ve onu kahretmek için hazırlandı,
آن همه خون کرد و موسی زاده شد ** و ز برای قهر او آماده شد
Eğer zevali olmayan Allah’ın sanat yurdunu görseydi eli, ayağı kurur, hile yapamazdı.770
گر بدیدی کارگاه لا یزال ** دست و پایش خشک گشتی ز احتیال
Musa, onun evinde rahatça yaşadığı halde o, dışarıda beyhude yere çocukları öldürüp durmaktaydı.
اندرون خانهاش موسی معاف ** و ز برون میکشت طفلان را گزاف
Tenini besleyip yetiştiren; nefsine hizmet eden, sonra da başkalarının kendisine haset ettiğini, düşmanlıkta bulunduğunu sanan kişi gibi.
همچو صاحب نفس کاو تن پرورد ** بر دگر کس ظن حقدی میبرد
Bu, benim düşmanım, şu bana haset ediyor, der durur, hâlbuki kendisine haset eden, kendisine düşman olan o tendir, kendi nefsidir.
کاین عدو و آن حسود و دشمن است ** خود حسود و دشمن او آن تن است
O, adam Firavuna benzer, bedeni de Musa’ya. Böyle olduğu halde dışarıda “ Nerede düşman?” diye koşmaktadır. Nefsi ten evinde nazla, naimle beslenmektedir.
او چو موسی و تنش فرعون او ** او به بیرون میدود که کو عدو
Nefsi ten evinde nazla, naimle beslenmektedir, kendisi başkalarına kin güdüp elini ısırmakta.775
نفسش اندر خانهی تن نازنین ** بر دگر کس دست میخاید به کین
Halkın, bir töhmet yüzünden anasını öldüren kişiyi kınaması