English    Türkçe    فارسی   

2
853-877

  • O incinin nuru, gözümüzün nuru olsaydı suali de biz sorardık, cevabı da biz verirdik.
  • Gözünü eğrilttin de onun için ayı iki gördün. İşte bu bakış, şüpheye düşüp sual sormaya benzer.
  • Gözünü doğrult da aya öyle bak ki tek göresin. İşte cevabı da bu! 855
  • Düşünceni doğrult, iyi bak. Çünkü düşünce de o incinin pırıltılarındandır.
  • Kulaktan gönle doğan her cevaba göz; onu bırak, cevabı benden duy der.
  • Kulak vasıtadır, vuslata erense göz; Göz hâl sahibidir, kulaksa dedikoduda!
  • Kulağın duygusu sıfatları tebdil eder, hâlbuki gözlerin apaçık görgüsü, mahiyetleri bile değiştirir.
  • Ateşin varlığını sözle bildin, bu varlığa sözle yakîn hâsıl ettinse pişmeyi iste, sözde kalma. 860
  • Yanmadıkça o bilgi, Aynel Yakîn değildir. Bu yakîn’i istiyorsan ateşe dal.
  • Kulak, hakikate nüfuz ederse göz kesilir. Yoksa söz kulakta kalır, gönle tesir etmez.
  • Bu sözün sonu gelmez. Geri dön de padişah o kölelere ne yaptı, onu anlat!
  • Padişahın o kölelerden birini bir yere yollayıp öbüründen bazı şeyler sorması
  • Padişah o köleciği zeki görünce öbürüne “Beri gel” diye emretti.
  • Buradaki sevgiye ve acımaya delâlet eden “ceğiz” eki küçültme, horlama için değildir. Nitekim ana oğul’a “yavrucuğum” derse bu horlama sayılmaz. 865
  • İkinci köle padişahın huzuruna geldi. Ağzı kokuyordu, dişleri de kapkaraydı.
  • Padişah, onun sözünden pek hoşlanmadı ama nesi var, nesi yok diye sırlarını aramaya koyuldu.
  • “Bu şekilde, bu pis kokulu ağızla biraz ötede otur; fakat o kadar da ileri gitme.
  • Çünkü seninle uzaktan konuşmak gerek. Benimle düşüp kalkamazsın, benimle bir yerde oturamazsın.
  • Biraz ötede dur da senin o ağzını bir tedavi edelim. Sen güzelsin, ben de hünerli bir doktorum. 870
  • Bir pire için yepyeni bir kilim yakılmaz ya. Sana da büsbütün göz yummak doğru değil.
  • Bütün ayıplarınla beraber otur, iki üç hikâye söyle de aklın nasıl bir göreyim” dedi.
  • O zeki köleyi de “ Haydi git yıkanıp arın” diye hamama yolladı.
  • Huzurundaki köleye “Aferin, sen akıllı bir adamsın, Hakikatte yüz köle değersin, bir değil.
  • Kapı yoldaşın, hakkında kötü şeyler söyledi, fakat sen hiç de öyle değilsin. O hasetçi herif, az kalsın bizi senden soğutuyordu. 875
  • Senin hakkında, hırsızdır, doğru adam değildir, münasebetsiz hareketlerde bulunur, ahlâksızdır, lânettir, şöyledir, böyledir demişti.” Dedi.
  • Köle dedi ki: “ O daima doğru söyler. Onun gibi doğru sözlü adam görmedim.