English    Türkçe    فارسی   

2
867-891

  • Padişah, onun sözünden pek hoşlanmadı ama nesi var, nesi yok diye sırlarını aramaya koyuldu.
  • “Bu şekilde, bu pis kokulu ağızla biraz ötede otur; fakat o kadar da ileri gitme.
  • Çünkü seninle uzaktan konuşmak gerek. Benimle düşüp kalkamazsın, benimle bir yerde oturamazsın.
  • Biraz ötede dur da senin o ağzını bir tedavi edelim. Sen güzelsin, ben de hünerli bir doktorum. 870
  • Bir pire için yepyeni bir kilim yakılmaz ya. Sana da büsbütün göz yummak doğru değil.
  • Bütün ayıplarınla beraber otur, iki üç hikâye söyle de aklın nasıl bir göreyim” dedi.
  • O zeki köleyi de “ Haydi git yıkanıp arın” diye hamama yolladı.
  • Huzurundaki köleye “Aferin, sen akıllı bir adamsın, Hakikatte yüz köle değersin, bir değil.
  • Kapı yoldaşın, hakkında kötü şeyler söyledi, fakat sen hiç de öyle değilsin. O hasetçi herif, az kalsın bizi senden soğutuyordu. 875
  • Senin hakkında, hırsızdır, doğru adam değildir, münasebetsiz hareketlerde bulunur, ahlâksızdır, lânettir, şöyledir, böyledir demişti.” Dedi.
  • Köle dedi ki: “ O daima doğru söyler. Onun gibi doğru sözlü adam görmedim.
  • Doğru söyleme, yaradılışında vardır. Ne dese, aslı yok diyemem.
  • O iyi düşünceli adamı ben kötü bilmem, kusuru üstüme alırım doğrusu.
  • Padişahım, olabilir ki o bende bazı ayıplar görmüştür de ben onları kendimde görememişimdir. 880
  • Herkes, önce kendi kusurunu görseydi halini ıslah etmekten gaflet eder miydi?
  • Halk kendisisinden gafildir babam gafil. Onun için birbirlerinin kusurunu görürler.
  • Ben kendi yüzümü göremem de senin yüzünü görürüm; sen de benim yüzümü görürsün.
  • Kendi yüzünü görmeye muktedir olanın nuru, halkın nurundan artıktır.
  • O ölse bile nuru bakidir. Çünkü görüşü, Allah görüşüdür. 885
  • Kendi yüzünü, gözünün önünde apaçık bir surette gören nur, bildiğimiz nur değildir”.
  • Padişah “Şimdi o senin ayıplarını söylediğin gibi sen de onun ayıplarını söyle
  • Ki, benim dostum olduğunu, memleketimde emin bir vekilim bulunduğunu ve beni sevdiğini bileyim” dedi.
  • Köle dedi ki; “Padişahım, o benim iyi bir kapı yoldaşımsa da kusurlarını söyleyeyim:
  • Kusuru; sevgi, vefa, insanlık, doğruluk, zekâ ve dostluktur. 890
  • En ehemmiyetsiz kusuru cömertlik, düşkünlere yardım etmektir. Ama nasıl cömertlik? Canını da verir.