English    Türkçe    فارسی   

2
898-922

  • Nekeslik de karşılıkları görmemektir. İnciyi görmek, denize dalan dalgıcı sevindirir.
  • Eğer cömertliğe karşılık verilecek olan şeyleri herkes görseydi dünyada kimse nekes olamazdı. Çünkü hiçbir kimse karşılıksız bir şey bağışlamaz.
  • Şu halde cömertlik gözden gelir, elden değil. İşe yarayan görüştür, gözü açıktan başkası kurtulamaz. 900
  • Arkadaşımın bir kusuru da kendisini görmemesidir. O, kendisinde kusur arar durur.
  • Kendi ayıbını söyler, kendi ayıbını arar. Herkesi iyi bilir, herkesle dosttur da kendisiyle dost değildir.”
  • Padişah “ Arkadaşını övmede ileri gitme. Onu överken kendini övmeye kalkışma.
  • Çünkü onu imtihana çekersem ilerde utanırsın” dedi.
  • Kölenin, iyi zannı yüzünden arkadaşının doğruluğuna ve vefakârlığına yemin etmesi
  • Köle dedi ki; “ Hüküm ve kudret sahibi, bağışlayan ve acıyan Ulu Allah’a ant olsun… 905
  • Peygamberleri, ihtiyacı olduğundan değil de fazlından, kereminden gönderen,
  • Aşağılık topraktan, yüce padişahlar yaratan.
  • Onları topraktan yaratılmış mahlûkatın tabiatlarından arıtan, gök ehlinin derecelerinden üstün kılan,
  • Ateşten saf bir nur yaratıp onunla bütün nurları parlatan,
  • Nurlara doğan, nurları aydınlatan nuru yaratan, Âdem peygamberin feyiz alıp marifete eriştiği aydın ziyayı meydana getiren, 910
  • Âdem’den bitip Şîs’in devşirdiği nuru, Âdem’in görüp Şîs’i yerine halife ettiği nuru.
  • Nuh’un feyiz aldığı, can denizi havasında inciler yağdırdığı nuru halk edene ant olsun.
  • İbrahim’in canı o nurlardan nurlandı da pervasızca ateş şulelerine koştu, ateşe atıldı.
  • İsmail, onun ırmağına düştü de o yüzden parlak bıçağın önüne baş koydu, boyun verdi.
  • Davut’un canı onun şulelerinden hararetlendi de ondan dolayı elinde demir yumuşadı, eridi. 915
  • Süleyman, onun vuslatından süt emdi de cinler periler onun için fermanına tabi oldular.
  • Yakup, onun kaza ve kaderine teslim oldu da ondan oğlunun kokusuyla gözü açıldı, aydınlandı.
  • Ay yüzlü Yusuf, o güneşi gördü de rüya tabirinde o kadar uyanık hale geldi.
  • Asâ, Musa’nın ellinden su içti de o yüzden Firavun’un saltanatını bir lokma etti.
  • Meryem oğlu Îsa, merdivenini buldu da dördüncü kat göğün üstüne çıktı. 920
  • Muhammed, o mülkü, o nimeti buldu da hemencecik ayı ikiye böldü.
  • Ebubekir, tevfika mazhar oldu da öyle bir padişahın müsahibi oldu, öyle bir padişahı candan tasdik etti.