English    Türkçe    فارسی   

2
942-966

  • Bu elin, ayağın gidince canının uçması için kolun kanadın var mı?
  • Bu hayvani can kalmayınca yerine koymak için baki bir cana sahip misin?
  • Şart, iyilik etmek değil, iyilikle gelmek, bu iyiliği Allah’a götürmektir.
  • İnsanlıktan mı bir cevhere sahipsin, eşeklikten mi? Bu ârazlar yok olunca nasıl götüreceksin ki? 945
  • Bu namaz ve oruç arazlarını Allah’a nasıl ileteceksin ki? Çünkü araz, iki zaman zarfında baki kalmaz, yok olup gider, bir anlıktır.
  • Arazları götürmeye imkân yoktur. Fakat cevherden hastalıkları giderirler.
  • Bu suretle de cevher, bu hastalık arazlarından kurtulur, değişir. Perhiz yüzünden hastalığın geçmesi gibi.
  • Perhiz arazı, çalışmalarıyla cevher olur; acı ağız perhizle tatlılaşır.
  • Ziraatla topraklar ekinle, başakla dolar. Saç ilacı, örgü, örgü saç bitirir. 950
  • Kadını nikâhlamak arazdı, mahvolup gitti. Fakat o arazdan bize evlât cevheri meydana geldi.
  • Atı, deveyi çiftleştirmek arazdır. Bundan maksat da yavru cevherini elde etmek.
  • Bostan ekmek arazdır, Bostanda biten mahsul cevheridir. Zaten maksat da budur.
  • Kimya ile uğraşmayı da araz bil, eğer o kimyadan bir cevher elde ettiysen onu getir.
  • Aynayı cilâlamak da arazdır. Fakat bu arazdan tertemiz bir ayna cevheri meydana gelir. 955
  • Şu halde “ Ben ibadette bulundum” deme, o arazlardan elde edileni göster, ürkme.
  • Senin o köleyi övmen de arazdır. Sus, koçun gölgesini kurban etmeye kalkışma!”
  • Köle dedi ki : “Padişahım, araz tebeddül etmez dersen bu söz, akla ancak ümitsizlik verir.
  • Padişahım, araz gider de bir daha geri gelmezse bu, kulu ancak meyus eder.
  • Eğer arazlar başka bir şekle tebeddül etmeseydi, başka bir şekle bürünüp var olmasaydı iş bâtıl olur, sözler manasız bir hale gelirdi; 960
  • Bu arazlar başka bir varlık suretine bürünüp haşrolur.
  • Her şey, neye lâyıksa o şekle tebeddül eder. Sürünün çobanı, sürüye lâyık kişidir.
  • Mahşerde her arazın bir sureti vardır, her araz suretinin de bir nöbeti.
  • Kendine bak, sen de araz değil miydin, anandan, babandan hâsıl olmadın mı ve bir maksat uğrunda birisiyle eş değil misin?
  • Evlere köşklere bak. Bunlar mühendisin tasavvuratından ibaretti. 965
  • Güzel olarak gördüğümüz sofası hoş. Tavanı, kapısı mükemmel olan filan ev ,(mühendisin zihnindeydi).