English    Türkçe    فارسی   

3
1023-1047

  • Can âleminde kandiller yok da görmek için tevillere yapışıyorsun.
  • “Tespihten maksat, nasıl olur da zahirî tespih olur? Bu tespihte bulunan bu cansız şeyleri görmek de sapıklıktan başka bir şey değil.
  • Doğrusu şu: onları gören, ibret alır da Allah’ı tespih eder. 1025
  • Sana Allah’ı tespih etmeyi hatırlıyor ya… İşte bu tespihe delil olmaları, onları tespih etmesi demektir” dersin.
  • İtizal ehlinin tevili budur işte. Hal nuruna sahip olmayan kişinin işi budur.
  • İnsan, duygudan çıkmadı mı gayb âlemine tamamıyla yabancıdır.
  • Bu sözün sonu gelmez… Yılancı, o yılanı yüzlerce zahmetle çeke çeke,
  • Bağdat’a kadar geldi. o maceracı adam, çarşıda bir hengâmedir koparmak için, 1030
  • Yılanı Şat kıyısına koydu. Bağdat şehrinde bir gürültüdür koptu,
  • “Bir yılancı ejderha getirmiş, acayip görülmemiş mefret bir şey. Nasıl da avlamış?” diye,
  • Yüz binlerce ahmak adam toplandı, ahmaklıklarından onlar da yılancı gibi yılana avlandılar.
  • Onlar, yılanı görmek için bekleşiyorlardı. O da etraftaki halk tamamıyla toplansın diye bekliyordu.
  • Halk, iyice toplansın da elime geçecek para çok olsun diyordu. 1035
  • Yüz binlerce herzevekil toplandı, halka oldular. Bir ayak, bin ayaküstüne geldi!
  • Kalabalıktan erkeğin kadından haberi yoktu. Halkla ileri gelenler birbirlerine girmiş âdeta kıyametten bir alâmet olmuştu.
  • Yılancı, yılanın üstündeki kilimi kımıldattıkça halk, parmaklarının ucuna basıp boyunlarını uzatıyordu.
  • Ejderha, zemheriden donmuştu. Yüzlerce kilimin, kebenin altındaydı.
  • Yılancı, ihtiyatı elden bırakmamış, onu kalın iplerle bağlamıştı. 1040
  • Fakat halkın toplanmasını beklerken epeyce bir zaman geçmiş, Irak güneşi, yılanın üstüne vurmuştu.
  • Güneş onu epeyce ısıtınca azasından soğuk ahlât sıyrılıp gitmişti.
  • O müddet zarfında ölü bir halde bulunan ejderha dirildi, kımıldamaya başladı.
  • Ölü yılanın kımıldadığını görünce halkın hayreti birken yüz bin oldu.
  • Şaşkınlıklarından naralar atarak hep birden kaçışmaya koyuldular. 1045
  • Ejderha, halkın gürültüsünden çatır, çatır bağlarını koparmaya başladı. İplerin her biri bir yana düştü.
  • İplerini koparıp kilimin altından sıyrıldı. Bir de ne görsünler, aslan gibi kükreyen çirkin, mefret bir ejderha!