English    Türkçe    فارسی   

3
1211-1235

  • Kast edenlerin elleri o asaya ulaşamaz. Uyu ey padişah, uyu… Uykun mübarek olsun!
  • Bedenin uyur ama nurun göklere ağar, düşmanlarını kahretmek için okunu kur, yayını ger.
  • Felsefeci, aleyhine söylenmeye yeltenir ama nurunun oku ağzını oklar, onu susturur.”
  • Hakikaten de öyle oldu, hatta bu vaatten de üstün şeyler vücuda geldi. O uyudu, fakat bahtı, ikbali uyumadı.
  • Babalarının canı yavrularım, sihirbaz uyudu mu işinin parlaklığı gider, sihrinin tesiri kalmaz.” 1215
  • Bu sözleri duyup uyandılar, ikisi de kabri öpüp o ulu savaş için Mısır’a hareket ettiler.
  • Mısır’a varınca Musa’yı, Musa’nın evini aramaya başladılar.
  • Onların Mısır’a geldikleri gün de Musa, tesadüfen bir hurma ağacının altında uyumaktaydı.
  • Sordukları adamlar onlara “Varın hurmalıkta arayın” dediler.
  • Hurmalığa geldikleri zaman bir de baktılar ki hurma fidanlarının dibinde bir uyuyan var, fakat cihanın uyanığı! 1220
  • Naz ederek baş gözlerini yummuş ama arş da gözlerinin önünde, ferş de!
  • Gözleri açık, fakat gönlü uykuda nice adamlar var… Zaten su ve toprak ehli olanın gözü ne görebilir ki?
  • Fakat gönlü uyanık olanın baş gözü uyusa bile gönlünde yüzlerce göz açılır.
  • Gönül ehli değilsen uyanık ol, uyuma. Bir gönül iste, mücadeleye giriş.
  • Gönlün uyandı mı güzelce uyu. Gayri gözünden ne yedi kat gök kaybolur, ne altı cihet! 1225
  • Peygamber, “Gözüm uyur ama kalbim nasıl uyur, buna imkân mı var?” dedi.
  • Bekçi farz et ki uyumuş fakat padişah uyanık ya. Gönül gözleri açık olduğu halde uyuyanlara can feda!
  • Ey manevi er, gönül uyanıklığını anlatmaya kalkışsam binlerce Mesnevi’ye sığmaz.
  • Sihirbazlar, Musa’yı sırt üstü yatmış görünce asayı çalmaya kalkıştılar.
  • Hemencecik asayı çalmak için Musa’nın ardından gidecekler, sopayı kapıvereceklerdi. 1230
  • Onlar, azıcık yürüyüp bu işe niyetlenir niyetlenmez asa titremeye başladı.
  • Öyle bir titremeye başladı ki her ikisi de korkudan yerlerinde katılıp kaldılar.
  • Sonra asa ejderha oldu, onlara saldırdı. İkisi de sapsarı kesilip kaçmaya başladılar.
  • Korkudan her inişte sendeleyip yuvarlanarak yüz üstü düşüyorlar, kalkıp yine kaçmaya çalışıyorlardı.
  • Katiyetle anladılar ki bu iş Allah işi, sihirbazların harcı değil bu! 1235