English    Türkçe    فارسی   

3
2384-2408

  • Kime istersen sor, derhal söyleyiversin.
  • Halktan hem gizli sor, hem de aşikâre… Bak, bu eski hırkalı yoksul neler söylüyor, nasıl dua ediyordu, anla, 2385
  • Bu dualardan, bu feryatlardan sonra bir de baktım ki evime bir öküz girivermiş.
  • Gözüm karardı. Ama lokma için değil, duam kabul edildi diye sevindim hani.
  • O ayıpları bilen Allah duamı kabul etti, buna şükrane olsun diye öküzü kestim”
  • Davud Aleyhisselâm’ın, öküzü kesenin haksız olduğuna hükmetmesi
  • Davut, “Bu sözlerden el yıka, dâvana şer’i delil getir.
  • Reva görür müsün delilsiz bir hüküm vereyim de bu şehirde bâtıl bir sünnet koyayım, kötü bir âdet bırakayım, 2390
  • Bunu sana kim bağışladı? Satın mı aldın, mirasa mı kondun? Ekine nasıl sahip olabilirsin, sen mi ektin? Ektinse senindir.
  • Kazanmakta ekin ekmeye benzer. Ekmedikçe ona sahip olmaya hakkın yoktur.
  • Ektinse ektiğini biçersin, o senindir. Yoksa zulmettiğin, haksız olduğun kat’iyetle anlaşılır.
  • Yürü, eğri büğrü söylenme, bu Müslümanın malını ver. Paran yoksa borç al, ver; beyhude konuşma!” dedi.
  • Adam, “Padişahım, sitemkârlar ne söylüyorlarsa sen de tıpkı onu söylüyorsun bana” deyip 2395
  • Adamın, Davut Aleyhisselâm’ın hükmünden feryada gelmesi
  • Secde ederek dedi ki. “Ey benim yanıp yakıldığımı gören Allah’ım, Davud’un gönlüne de o nuru ver.
  • Gönlüme saldığın ziyayı onun gönlüne da sal ey ihsan sahibi Rabbim.”
  • Bu sözleri söyledikten sonra hayhayla ağlamaya başladı. Öyle bir ağlayış ağladı ki Davud’un gönlü yerinden oynadı.
  • “Ey öküzü dâva eden, bugün bana mühlet ver, bu dâvanın görülmesinde ısrar etme.
  • Halvete gidip namaz kılayım da bu ahvali, bir de sırları bilen Allah’tan sorayım. 2400
  • Namazda Rabbime bağlanırım, “ namaz gözümün nurudur” sırrı zuhur eder, bu benim huyumdur.
  • Can pencerem zevk ve şevkle açıktır. Allah’ın lütfu oraya vasıtasız gelir.
  • Allah’ın lütfu, rahmeti, nuru madenimden, hakikatimden gelir, penceremden evime girer.
  • Penceresi olmayan ev cehennemdir. Ey kul, dinin aslı pencere açmıştır.
  • Her ormanı öyle pek baltalama. Pencere açmak için balta vur. 2405
  • Yoksa bilmez misin ki bu güneşin nuru hicaplardan hariç olan hakikat güneşinin aksinden ibaret.
  • Bilirsin ki bu zahiri görüşün nurunu hayvan da görür. Şu halde benim Âdem’e “Kerremna” demem nedir?
  • Ben, nurlara dalmış, gark olmuş bir güneşim. Kendimi nurdan ayırt edemiyorum.