Mal, mülk, devlet ve nimet sahipleri hiç şükrederler mi? Şükür mihnetten ve meşakkatten biter, gelişir.
شکر کی روید ز املاک و نعم ** شکر میروید ز بلوی و سقم
Sofinin boş sofraya sevdalanması
قصه عشق صوفی بر سفرهی تهی
Bir sofi bir gün çiviye asılmış bir sofra gördü. Vecde geldi, dönmeye, oynamaya başladı, elbisesini yırtıyor.
صوفیی بر میخ روزی سفره دید ** چرخ میزد جامهها را میدرید
İşte azıkların azığı... İşte kıtlıkların, dertlerin devası diye nâralar atıyordu.3015
بانگ میزد نک نوای بینوا ** قحطها و دردها را نک دوا
Dumanı başından çıkıp neşesi, zevki arttıkça arttı… Sofilerde ona uydular, semâa başladılar.
چونک دود و شور او بسیار شد ** هر که صوفی بود با او یار شد
Kih, kih gülmeye, hay huy etmeye koyuldular… Defalarca kendilerinden geçip kendilerine geldiler.
کخکخی و های و هویی میزدند ** تای چندی مست و بیخود میشدند
Herzevekilin biri, sofiye “Çiviye asılı ve içinde ekmek olmayan bomboş sofra nedir ki seni bu derece zevke, vecde getiriyor?” dedi.
بوالفضولی گفت صوفی را که چیست ** سفرهای آویخته وز نان تهیست
Sofi dedi ki: “ Yürü git be… Sen manasız bir suretten ibaretsin… Sen varlık peşinde koş, âşık değilsin sen.
گفت رو رو نقش بیمعنیستی ** تو بجو هستی که عاشق نیستی
Aşığın gıdası, ekmeksiz ekmeğe âşık olmaktır. Aşkında doğru olan kişi. Varlığa bağlanmaz.3020
عشق نان بی نان غذای عاشق است ** بند هستی نیست هر کو صادقست
Âşıkların varlıkla işi yoktur… Âşıklar, kârı sermayesiz elde ederler.
عاشقان را کار نبود با وجود ** عاشقان را هست بی سرمایه سود
Kanatları yoktur, âlemin etrafında uçarlar… Elleri yoktur, topu meydandan kaparlar!
بال نه و گرد عالم میپرند ** دست نه و گو ز میدان میبرند
Mana kokusunu duyan o yoksul da eli kesik olduğu halde zembil örerdi ya!
آن فقیری کو ز معنی بوی یافت ** دست ببریده همی زنبیل بافت
Âşıklar, yoklukta çadır kurarlar… Onlar, yokluk gibi bir renktedirler, bir tek ruhları vardır onların!
عاشقان اندر عدم خیمه زدند ** چون عدم یکرنگ و نفس واحدند
Süt emen çocuk yemekten nasıl zevk alabilir? Perinin gıdası kokudan ibarettir.3025
شیرخواره کی شناسد ذوق لوت ** مر پری را بوی باشد لوت و پوت
Fakat insanoğlu perinin kokusundan koku alabilir mi? Huyu, onun huyunun zıddıdır.
آدمی کی بو برد از بوی او ** چونک خوی اوست ضد خوی او
Perinin az bir güzel kokudan aldığı zevki, sen yüz batman güzel yemekten bile alamazsın.
یابد از بو آن پری بویکش ** تو نیابی آن ز صد من لوت خوش
Nil ırmağının suyu Mısırlılara kan kesildiği halde İsrailoğulları’na sudur.
پیش قبطی خون بود آن آب نیل ** آب باشد پیش سبطی جمیل
Deniz, Firavunu boğduğu halde İsrailoğulları’na bir ana cadde haline gelir.
جاده باشد بحر ز اسرائیلیان ** غرقه گه باشد ز فرعون عوان
Allah kadehini Yusuf’un yüzünden içmek, Allah kokusunu Yusuf’un kokusundan duymak, Yakup aleyhisselâm’a mahsustur. Yusuf’un kardeşleri de bunlardan mahrumdur başkaları da
مخصوص بودن یعقوب علیه السلام به چشیدن جام حق از روی یوسف و کشیدن بوی حق از بوی یوسف و حرمان برادران و غیر هم ازین هر دو
Yakup’un, Yusuf’un yüzünde gördüğü nur, ancak Yakup’a mahsustu. Kardeşleri bunu nereden görecekler?3030
آنچ یعقوب از رخ یوسف بدید ** خاص او بد آن به اخوان کی رسید
Bu, sevgiliye olan sevdası yüzünden kendini kuyulara atar. Öbürü kininden sevgiliye kuyu kazar!
این ز عشقش خویش در چه میکند ** و آن بکین از بهر او چه میکند