English    Türkçe    فارسی   

3
3332-3356

  • Bizi bir leğen altına kapatsalar yine içten içe güneşi gözler, onun nerede olduğunu anlarız.
  • Velîler, güneşin bekçileridir. İnsanlar içinde Allah sırlarını bilir, anlar onlar.
  • Allah, bizi namaz vaktini bildirmek üzere Âdemoğluna hediye etmiştir.
  • İçimizden biri yanılır da vakitsiz öterse o ötüşü ölümüne sebep olur. 3335
  • Vakitsiz “Haydin namaza” dememiz, kanımızı mubah eder.
  • Masum olan, yanılmayansa ancak vahye mahzar olan can horozudur.
  • Kölesini de sattı. Köle satılır satılmaz öldü, alan da iki kat ziyana girdi.
  • Malını kaçırdı ama iyi bil ki kendi kanına girdi.
  • Bir ziyana uğramak, birçok ziyanları defedecekti. Cismimiz, malımız, canlarımıza fedadır; canımıza gelecek belâ, cismimize, malımıza gelir. 3340
  • Gazaba uğradın mı padişahlara malını verir, başını kurtarırsın.
  • Fakat iş bilmez cahil misin? Kazaya düşünce padişahtan malını kaçırmaya kalkışırsın.
  • Horozun ev sahibinin ölümünü haber vermesi
  • Fakat şimdi de yarınki gün ev sahibi ölecek. Mirasına konan feryat ve figan ederek bir öküz kesecek.
  • Yarın, adam ölünce sana epeyce yemek düşecek.
  • Köyde halk da, ileri gelenler de kurban etleri, lalangalar, yemekler yiyecekler. 3345
  • Yoksullara, köpeklere bir hayli öküz eti, koca koca ekmekler dağıtılacak.
  • Atın, eşeğin, kölenin ölümü, bu ham mağrura gelecek kazayı defedecekti.
  • Fakat o, malının ziyan olmasından ve bu yüzden derde düşmesinden kaçtı, malını çoğalttı… Çoğalttı ama kendi kanına girdi!
  • Dervişlerin bu riyazatları neden? Çünkü cisme verilen o eziyetler, canların bakasına sebep olur.
  • Salik, ebediliğe erişmese nasıl olur da tenini hastalıklara uğratır, helâk eder? 3350
  • Ruhu, karşılığında elde edeceği şeyleri görmese insan, elini açar da cömertlik eder, ibadette bulunur mu?
  • Kâr ummaksızın veren ancak Allah’tır, Allah’tır, Allah!
  • Yahut da Allah huylarıyla huylanmış olan, nur olan, Allah parıltısını elde eden Allah velisi.
  • Çünkü o ganidir, ondan başka herkes yoksul. Bir yoksul, karşılık ummadan al diyebilir, mal verebilir mi?
  • Çocuk, elmayı görmedikçe kokmuş soğanı elinden bırakır mı hiç? 3355
  • Bütün alışverişlerde maksat var. Herkes, bir şey elde etmek için dükkânına geçmiş, kurulmuştur.