English    Türkçe    فارسی   

3
4311-4335

  • Kötü ve hayırsız adam, lengersiz gemidir; ne demir atmıştır, ne bir yere bağlıdır; deli rüzgârlardan kurtulamaz ki.
  • Akıllıya emniyet ve huzur veren akıl lengeridir… Akıllılardan bir lenger dilen!
  • İnsan, o cömertlik denizinin inci hazinesinden akıl, fikir kazanırsa
  • Bunların yardımıyla gönlü marifetler elde eder, gönüllükten çıkar, yücelir… Gözleri de nurlanır.
  • Çünkü nur, gönülden doğar da bu göze vurur. Gönül olmasa gözün hiç bir şey göremez. 4315
  • Gönül, akıl nurlarıyla nurlanırsa o nurlardan göze de bir pay verir.
  • Bil ki gökten inen mübarek su, gönüllere gelen vahiydir, dillere gelen doğru sözlülüktür.
  • Biz de tay gibi ırmaktan su içelim de bizi kınayan vesveseciye bakmayalım, aldırış etmeyelim.
  • Peygamberlerin izini izliyorsan yola düş, halkın bütün kınamalarını hava say!
  • Yol aşan, menzil alan yol erleri ne vakit köpeklerin havlamasına kulak astılar? 4320
  • Konuk öldüren mescit hikâyesinin sonu
  • O tertemiz aslan adama mescitte neler göründü? Sen onu söyle yine!
  • Mescitte, suya gark olmuş adam nasıl uyursa öyle uyudu.
  • Gam denizine batmış âşıkların uykusu, daima kuş ve balık uykusudur.
  • Gece yarısı korkunç bir sestir geldi: Ey kendisine fayda dileyen, geleyim mi, geleyim mi?
  • Bu şiddetli ses tam beş kere geldi, korkudan adamın yüreği çatlıyor, paramparça oluyordu. 4325
  • “Onları atlı, yaya askerlerinle çağır” ayetinin tefsiri
  • Sen de din yoluna girmeyi, o yolda çalışmayı kurarsın ama şeytan, içinden seslenir:
  • “A sapık, o yola gitme, eziyetlere düşer, yoksul olur, kalırsın.
  • Dostlarından ayrı düşer, hor hakir bir hale gelir, pişman olursun!”
  • Sen de o melun Şeytan’ın sesinden korkar, yakinden kaçar, sapıklığa düşersin.
  • “Hele yarın, hele öbür gün din yoluna girer, koşar, yürürüm… Daha önümüzde vakit var” dersin. 4330
  • Sağdan, soldan ölümün gelip çattığını görürsün… Komşuların ölür, evlerinden feryatlar yücelir.
  • Derken yine can korkusuyla din yoluna girmeye niyetlenir, bir an olsun kendini adam edersin.
  • Ben korkup ayağımı geri çekmem diye ilimden, hikmetten silahlar kuşanırsın.
  • Bu sırada şeytan yine hileye sapar, seslenir: “Bu kulluk kılıcından kork, geri dön!”
  • Yine korkar, aydın yoldan kaçar, o ilim ve hüner silâhlarını atarsın. 4335