English    Türkçe    فارسی   

3
4395-4419

  • Bu gönülden sevgi ve şimşeği çaktı mı bil ki o gönülde de sevgi vardır. 4395
  • Gönlünde Allah sevgisi arttı mı şüphe yok ki Allah seni seviyor.
  • Tek elin sesi çıkmaz. Öbür elin olmadıkça, iki elin birbirine vurulmadıkça ne ses çıkar, ne seda!
  • Susuz, ey tatlı su diye ağlar, inler ama su da nerede o susamış, diye ağlar, inler!
  • Bizdeki bu susuzluk suyun bizi çekmesinden ileri gelir… Biz suyunuz, su bizim.
  • Allah hikmeti ezelde bizi birbirimize âşık etti. 4400
  • O ezeli hükme göre kâinatın büyük zerreleri çift çifttir ve her cüz’ü de kendi çiftine âşıktır.
  • Âlemde her cüz’ü de muhakkak kendi çiftini ister. Kehlibar nasıl saman çöpünü çekerse her cüz’ü de muhakkak kendi çiftini çeker.
  • Gökyüzü yere merhaba der, demirle mıknatıs nasılsa ben de seninle öyleyim.
  • Gökyüzü aklen erkektir, yer kadın. Onun verdiğini bu, besler, yetiştirir.
  • Yerin harareti kalmadı mı gök hararet yollar… Rutubeti bitti mi rutubet verir. 4405
  • Gökyüzünde bulunan ve toprağa mensup olan burç, yere yardım eder… Suya mensup burç, yere rutubet verir, yeri terü taze bir hale sokar.
  • Yele mensup burç yele bulutları sevk eder, yerdeki buharları ufunetleri çeker alır.
  • Ateş burcu da güneşe hararet verir… Güneşin önü de, ardı da o burçtan kızmış, tava gibi kızarmıştır.
  • Kadına nail olmak için kazancının etrafında dönüp dolaşan erkek gibi felek de zamane de dönüp dolaşmaktadır.
  • Bu yeryüzü, hanımlıklar etmekte, doğurduğu çocukları emzirip yetiştirmektedir. 4410
  • Şu halde yerle göğün de aklı var; böylece bil. Çünkü akıllıların işlerini işliyorlar.
  • Bu iki güzel, birbirlerinden süt emmeseler, birbirlerini sevip koçmasalar nasıl olur da birbirlerinin muradına dolanırlardı?
  • Yer olmasa güller, erguvanlar nasıl biter, gökyüzünün suyu, harareti olmasa yerden ne hâsıl olur?
  • Dişinin erkeğe meyli, ikisinin de işi tamamlansın diyedir.
  • Bu birlikte âlem baka bulsun diye Allah erkekle kadına da birbirlerine karşı bir meyil verdi. 4415
  • Her cüz’e de, diğer bir cüz’e meyil verdi… İkisinin birleşmesinden bir şey doğar, bir şey vücut bulur.
  • Gece de böylece gündüzle sarmaş dolaş olmuştur. Geceyle gündüz, sureta birbirlerine aykırıdır ama hakikatte birdir.
  • Geceyle gündüz görünüşte birbirine zıttır, düşmandır; fakat her ikisi de bir hakikatin etrafında dönmekte, ağ kurmaktadır.
  • İşini gücünü başarıp tamamlamak için her biri, canciğer gibi öbürünü ister.