English    Türkçe    فارسی   

3
4807-4810

  • Hiç kimseyi, hiçbir şeyi hor görmeyeyim diye şu işe bunu sebep ettin.
  • بهر آن کردی سبب این کار را ** تا ندارم خوار من یک خار را
  • Ayak kırıldı mı Allah kanat ihsan eder. Kuyunun dibinden bile bir kapı açar da.
  • در شکست پای بخشد حق پری ** هم ز قعر چاه بگشاید دری
  • Sen ağaç üstünde ol, kuyu dibinde bulun, buna bakma… Beni gör, bana bak ki yolun anahtarı benim, yolu ben açarım der!”
  • تو مبین که بر درختی یا به چاه ** تو مرا بین که منم مفتاح راه
  • Kardeşim, gayrı bu hikâyenin arda kalan kısmını anlamak istersen dördüncü ciltte ara! 4810
  • گر تو خواهی باقی این گفت و گو ** ای اخی در دفتر چارم بجو