English    Türkçe    فارسی   

3
629-653

  • Kurt gelirse öldürmek için eline yayını, okunu alır, bekler durur.
  • Sen de o zahmeti çekebilirsen ne âlâ, orası senin olsun. Fakat bu işi başaramazsan kendine başka bir yer ara” deyince, 630
  • Şehirli dedi ki: “Sana yüzlerce hizmette bulunayım, sen tek yer ver. O yayı, oku da ver elime.
  • Ben uyumam, üzümleri beklerim. Kurt gelirse tam kellesinden vururum.
  • İkiyüzlü münafık. Allah için olsun sen beni gece vakti yağmur altında, çamur üstünde bırakma da!”
  • O bucak boşaltılınca şehirli, çoluk, çocuğuyla beraber o daracık, o dönüp kımıldamağa bile imkânsız yere gitti.
  • Selden, mağara bucağına sığınmış çekirgeler gibi âdeta birbirlerinin üstüne binmişlerdi. 635
  • Bütün gece “Aman Yarabbi, sen acı. Biz değil buna, hatta bunun iki yüz misline bile lâyığız.
  • Aşağılık kişilerle dost olanın, adam olmayanlara adamlık gösterenlerin lâyığı budur.
  • Ham tamaha düşüp ulular kapısındaki hizmeti bırakan, buna lâyıktır.
  • Temiz kişilerin taşını, toprağını öpüp yalamak aşağılık adamlara hizmetten, onların bağına, bahçesine nail olmaktan yeğdir.
  • Gönlü aydın bir ere kul olmak, padişahların başına taç olmadan daha iyi. 640
  • Ey yol çavuşu, ey aykırı yollarda koşup duran, sen şu toprak yüzündeki padişahlardan davul sesinden başka bir şey bulamazsın ki.
  • Şehirliler bile ruha nispetle yol uran hırsızlardan ibaretken köylü dediğim kim oluyor? Feyizden mahrum bir ahmak!
  • Aklına, tedbirine uymayıp gulyabani sesi duyunca o sese tabi olana bu layıktır” diyorlardı.
  • Yaptığı işe candan gönülden nâdim oldu, oldu ama artık soğuk soğuk ah etmenin ne faydası var.
  • Şehirli de bütün gece elinde yayla ok, her yanı gezip dolaşmakta, her tarafta kurt araştırmaktaydı. 645
  • Hâlbuki asıl kurt, kıvılcım gibi ona sıçramış, musallat olmuştu da o bundan habersiz hâlâ kurt arıyordu.
  • Sivrisineklerle pireler, kurt gibi o viranede onların başına üşüşmüş, onları yaralayıp duruyordu.
  • İnatçı kurdun saldırması korkusuyla sivrisinekleri kovmaya da mecalleri yoktu.
  • Kurt gelir de sürüye bir ziyan verirse köylü şehirlinin saçını, sakalını yolardı.
  • Dertleri aşırı bir derecede, yürekleri ağızlarına gelmiş bir hâlde beklerken, 650
  • Ansızın bir tepeden saldırıp gelmekte olan bir kurt karaltısı göründü.
  • Şehirli, yayını kurup bir ok attı, hayvanı vurdu, tepeden aşağı düşürdü.
  • Hayvan düşerken bir yellendi. Köylü, duyup eyvah dedi, ellerini dizlerine vurdu.