- Firavun da saçını, sakalını süslemiş, eşekliğinden kendisini Musa’dan yüce göstermeye, ondan daha yücelere bir derece üstün uçmaya kalkışmıştı.
- همچو فرعونی مرصع کرده ریش ** برتر از عیسی پریده از خریش
- O da, o boyacı küpüne düşen dişi çakalın soyundandı. O da mal ve mevki küpüne düşmüştü!
- او هم از نسل شغال ماده زاد ** در خم مالی و جاهی در فتاد
- Kim onun Mevkiini, malını gördüyse secde etti, o da o saçma sapan heriflerin secdelerine kandı. 780
- هر که دید آن جاه و مالش سجده کرد ** سجدهی افسوسیان را او بخورد
- O yamalı hırka giyen yoksul halkın secdesinden, malına mülküne karşı şaşırmasından âdeta kendinden geçmiş, bir sarhoşçuk oluvermişti!
- گشت مستک آن گدای ژندهدلق ** از سجود و از تحیرهای خلق
- Mal, yılandır… Onda zehirler var. Halkın mal sahibini büyük sayması, ona secde etmesiyse ejderhadır âdeta.
- مال مار آمد که در وی زهرهاست ** و آن قبول و سجدهی خلق اژدهاست
- A firavun, ululanıp durma. Sen bir çakalsın, tavusluk dâvasına kalkışma.
- های ای فرعون ناموسی مکن ** تو شغالی هیچ طاووسی مکن
- Tavusların arasına varsan âciz kalır, onlar gibi salınamaz, rüsvay olursun.
- سوی طاووسان اگر پیدا شوی ** عاجزی از جلوه و رسوا شوی
- Musa ile Harun, tavuslara benzerlerdi. Karşısında salındılar, cilvelendiler, seni perişan ettiler. 785
- موسی و هارون چو طاووسان بدند ** پر جلوه بر سر و رویت زدند
- Çirkinliğin meydana çıktı, rüsvay oldun gitti. Yücelikten aşağılıklara düşüverdin!
- زشتیت پیدا شد و رسواییت ** سرنگون افتادی از بالاییت
- Mehenk taşını görünce kalp akça gibi simsiyah oldun, üstündeki aslan nakşı gitti, köpekliğin meydana çıktı.
- چون محک دیدی سیه گشتی چو قلب ** نقش شیری رفت و پیدا گشت کلب
- A uyuz çirkin köpek, hırsından, kızgınlığından aslan postuna bürünme. Aslan kükrer de seni sınar. O vakit üstünde aslan,
- ای سگگرگین زشت از حرص و جوش ** پوستین شیر را بر خود مپوش
- Sureti olduğu, fakat hakikatte köpeklerin huylarına sahip olduğun anlaşılır.
- غرهی شیرت بخواهد امتحان ** نقش شیر و آنگه اخلاق سگان
- Ve leta’rifennehum fî lahnil kavli ayetinin tefsiri
- تفسیر ولتعرفنهم فی لحن القول
- Allah, söz geliminde Peygambere dedi ki: “Münafıkların anlaşılması için en kolay ve görünür delil şudur: 790
- گفت یزدان مر نبی را در مساق ** یک نشانی سهلتر ز اهل نفاق
- Münafık iri yarı, korkunç, zahiren babayiğit görünse bile sen onun sesinin tonundan ve sözünden tanır, anlarsın.
- گر منافق زفت باشد نغز و هول ** وا شناسی مر ورا در لحن و قول
- Testi aldığın zaman o testileri sınar, o testilere vurursun, değil mi?
- چون سفالین کوزهها را میخری ** امتحانی میکنی ای مشتری
- Neden vurursun? Sesinden kırık testiyi anlamak için.
- میزنی دستی بر آن کوزه چرا ** تا شناسی از طنین اشکسته را
- Kırık testinin sesi daha başka türlü olur. Ses, çavuşa benzer, önde gider.
- بانگ اشکسته دگرگون میبود ** بانگ چاووشست پیشش میرود
- ”Ses gelir de o şeyin ne olduğunu anlatır, onun ahvalini sayar, döker. Ses mastara benzer, fiil de o mastarı tasrif eder! 795
- بانگ میآید که تعریفش کند ** همچو مصدر فعل تصریفش کند
- Sınama sözü gelince hemencecik Hârût hikâyesini hatırladım.
- چون حدیث امتحان رویی نمود ** یادم آمد قصهی هاروت زود
- Hârût’la Mârût’un hikâyesi ve onların Ulu Allah’ın sınamalarına karşı yiğitlik taslamaları
- قصهی هاروت و ماروت و دلیری ایشان بر امتحانات حق تعالی
- Bundan önce de bu bahse dair az bir söz söylemiştik. Fakat zaten ne kadar söylesek ancak binde birini anlatabiliriz.
- پیش ازین زان گفته بودیم اندکی ** خود چه گوییم از هزارانش یکی
- Bu vakayı adamakıllı anlatmak istedim ama şimdiye kadar söz, sözü açtı, birçok sebeplerle kalıp gitti.
- خواستم گفتن در آن تحقیقها ** تا کنون وا ماند از تعویقها
- H ele bir hamle daha edeyim de çoğundan azını, âdeta filin tek bir uzvunu söylemiş olayım.
- حملهی دیگر ز بسیارش قلیل ** گفته آید شرح یک عضوی ز پیل
- Ey yüzüne kul, köle olduğumuz, Hârût ve Mârût kıssasını dinle! 800
- گوش کن هاروت را ماروت را ** ای غلام و چاکران ما روت را
- Allah lütuflarını, padişahın lütuf şeklinde tecelli eden şaşılacak kahırlarını seyretmekten sarhoş olmuşlardı.
- مست بودند از تماشای اله ** وز عجایبهای استدراج شاه
- Allah’ın kahırlarında böyle sarhoşluklar varken Allah miracının ne sarhoşlukları var?
- این چنین مستیست ز استدراج حق ** تا چه مستیها کند معراج حق