English    Türkçe    فارسی   

4
1125-1149

  • O zaman kömürün ateş gibi görünmesi, işin güzelliğinden değildi, hırs ateşindendi! 1125
  • Hırs, senin işini gücünü bezemişti... Hırs gidince işin gücün kapkara kalakaldı!
  • Şeytan’ın bezediği ekşi otu aptal adam, olmuş ve iti sanır.
  • Fakat denedi mi ne olduğunu anlar, dişleri kamaşır kalır!
  • Heves yüzünden o tuzak tane görünmededir... O esasen hamdır, fakat hırs şeytanın aksi onu güzel gösterir.
  • Hırsı din işinde ve hayırda ara; din ve hayır işinde haris ol. Bu işler, zaten güzeldir... Hırsın geçse bile güzel görünür! 1130
  • Hayırlar, esasen güzel ve lâtiftir, başka bir şeyin aksi ile güzel görünmüş değildir. Bu işlerde hırsın parlaklığı geçse bile hayrın letafeti, hayrın parlaklığı kalır.
  • Hâlbuki dünya işinden hırsın parlaklığı gitti mi ateşin harareti ve parlaklığı gitmiş, kömür kalmış demektir... Tıpkı buna benzer.
  • Çocukları da hırs aldatırdı zevklerinden bir değneği at yaparlar, eteklerini çemreyip güya ata binerler!
  • Fakat çocuktan o kötü hırs geçti mi öbür çocuklara gülesi gelir.
  • Ben neler yapmışım, ne işlere girişmişim... Sirke bana hırsımdan bal görünmüş diye gülmeğe başlar. 1135
  • Peygamberlerin yapılarında da hırs yoktu... Onun için boyuna parlayıp duruyor, parlaklığı boyuna artıyor.
  • Ulular nice mescitler yaptılar... Fakat hiçbirinin adı Mescid-i Aksâ değildi.
  • Her an şerefi artan Kâbe’nin yüceliği, İbrahim’in ihlaslarındandı!
  • O mescidin fazileti, toprağından, taşından değildi... Yapıcısında hırs ve savaş yoktu da ondan!
  • Ne onların kitapları, başkalarının kitaplarına benzer... Ne mescitleri, başkalarının mescitlerine, ne alışverişleri, malları mülkleri, başkalarının alışverişine, malına mülküne! 1140
  • Ne edepleri başkalarının edepleri gibidir. Ne hiddetleri, azapları başkalarının hiddeti, azabı gibidir. Uykuları da başkadır, kıyasları da, sözleri de!
  • Her birerinin başka bir nuru, feri var... Can kuşları uçar ama başka bir kanatla uçar!
  • Gönül, onların halini andıkça titrer durur... Onların işleri, bizim işlerimize kıbledir!
  • Onların kuşlarının yumurtası altındandır... Camları, gece yarısı, seher çağını görür!
  • O kavmin iyiliğini canla başla ne kadar söylersen söyleyeyim, noksan söylemiş olur; onları noksan övmüş olurum! 1145
  • Ey ulular, Mescid-i Aksâ yapın; çünkü Süleyman yine geldi vesselam!
  • Bu devlerden, perilerden baş çeken olursa, bütün melekler, onları tutar, bağlar, tomruğa vurur!
  • Dev, bir an bile hileye düzene girişir de eğri büğrü yürürse derhal başına şimşek gibi bir kamçıdır gelir!
  • Sen de Süleyman’a benze de, devlerin, yapına yardım etsinler, taş kessinler!