English    Türkçe    فارسی   

4
1241-1265

  • Musa’nın sözleri, öyle sözlerdi ki o eşsiz sözlerin güzelliğini duysa, taştan süt akardı.
  • Fakat huyu kinden ibaret olan veziri Haman’la görüşüp danışınca,
  • Haman, ona “Şimdiye kadar padişahtın... Şimdi bir yamalı hırka giyenin hilesine kapılıp kul mu oldun?” derdi.
  • Bu söz, mancınıktan atılan taş gibi gelir, Firavun’un sırçadan yapılma sarayını kırıverirdi!
  • Güzel sözlü Kelîm’in yüz gün uğraşıp yaptığını o, bir anda yıkar giderdi! 1245
  • Senin aklın da vezirdir ve heva ve hevesine mağlûptur... Vücudun da Allah yolunu kesip durmaktadır...
  • Allah’a mensup bir öğütçü, sana öğüt verse o sözü, bir hileyle tesirsiz bırakmakta;
  • Bu, yerinde bir söz değil, kendine gel de yerinden, yurdundan olma... İş öyle değil, kendine gel, delirme demektedir.
  • Vay o padişaha ki veziri budur... Her ikisinin yeri de kin güden cehennemdir.
  • Ne mutlu o padişaha ki müşkül işe düştü mü elini tutacak Asaf gibi bir veziri vardır. 1250
  • Adaletli padişah, Asaf’a eş oldu mu artık adı “Nur üstüne nur” olur...
  • “Padişah Süleyman” veziri de Asaf oldu mu nur üstüne nurdur, amber üstüne amber!
  • Fakat padişah Firavun, veziri de Haman olursa ikisi de talihsizlikten, kötülükten kaçamazlar, çaresiz perişan olur giderler!
  • Karanlıklar üstüne çöken karanlıklara düşerler de ne akıl, onlara yâr olur, ne de kıyamet günü devlete erişirler!
  • Ben kötülerde kötülükten başka bir şey görmedim... Sen gördüysen var selâm söyle! 1255
  • Padişah cana benzer, vezir de akla... Fesatçı akıl, ruhu kötülüklere götürür.
  • Akıl meleği Harut’laşınca yüzlerce kötü kişiye sihir öğretir!
  • Cüz’i aklı kendine vezir yapma. Aklı küllü vezir yap padişahım.
  • Heva ve hevesini kendine vezir yapma da pak canın namazdan, niyazdan kalmasın.
  • Çünkü bu heva ve heves, hırslarla doludur ve içinde bulunduğu hali görür... Aklın düşüncesiyse din gününün düşüncesidir. 1260
  • Aklın gözleri işin sonunu gözetir... Akıl, bir gül için diken zahmetini çeker durur!
  • Fakat o gül, öyle bir güldür ki ne solar, ne de güzün dökülür... Koku almayan her kötü kişinin burnu ondan uzak olsun!
  • Devin, Süleyman aleyhisselâm’ın makamına geçip oturması ve Süleyman aleyhisselâm işlerine benzer işler yapması, her ikisi arasında görünüp duran fark ve devin, kendisine Davut oğlu Süleyman adını takması
  • Aklın varsa başka bir akılla dost ol, görüş, danış!
  • İki akılla birçok belâlardan kurtulur, ayağını göklerin ta yücesine korsun!
  • Dev kendine Süleyman adını taktı, devleti elde etti, ülkeyi hükmüne aldı. 1265