English    Türkçe    فارسی   

4
1474-1498

  • Onun körlüğüne körlükler katarım... O, şeker sanır ama ben ona zehir veririm!
  • Akıllar benim nurumla parlar, aydınlanır... Hileler, benim hilemden öğrenilir! 1475
  • Âlemdeki erkek fillerin ayaklarına göre Türkmen’in kara çadırı nedir ki?
  • Ey benim en ulu Peygamberim, onun mumu, kasırgama karşı nedir?
  • Derhal korkunç sûr sesiyle kalk da binlerce ölü, topraktan çıksın!
  • Sen vaktin İsrafil’isin; doğruca kalk da kıyametten önce bir kıyamet kopar!
  • Kim, “hani, nerede kıyamet?” derse a güzelim, kendini göster, işte kıyamet benim de! 1480
  • Ey mihnetlere düşmüş de soru soran kişi, dikkat et, bak da gör. Bu kıyametten yüzlerce âlem kopmada!
  • Bu zikir ve kunut ehli olmasa ahmağın sorusuna verilecek cevap sükûttan ibarettir padişahım!
  • Duamız kabul edilmeyince Allah göğünden isteğimize sükûtla cevap verilir canım!
  • Harman devşirme zamanı geldi ama yazıklar olsun... Gün bahtımız yüzünden geçti gitti!
  • Gün dar... Hâlbuki bu söz, o kadar geniş ki bütün bir ömür bile ona az gelir! 1485
  • Bu daracık çukurlarda mızrak oyununa girişmek, bu oyunu oynayanları utandırır!
  • Vakit dar... Fakat oğul, halkın hatırı ve anlayışı da vakitten yüz kere daha dar!
  • Ahmağın cevabı, mademki sükûttur... Ne diye sözü uzatıp durursun?
  • Allah rahmetinin yüceliği ve kerem denizinin dalgalanması yüzünden her çorak yere yağmur yağdırıp ıslatmada!
  • Cevap vermemek de cevaptır sözü, ahmağa verilecek cevap susmaktır sözünü tenkit eder. Her ikisi de bu hikâyeyle anlatılmaktadır.
  • Bir padişahın aklı ölmüş, şehveti diri bir kölesi vardı. 1490
  • Padişahın ince hizmetlerini bırakır, kötü düşüncelere dalar, fakat yaptığını iyi sanırdı!
  • Padişah nafakasını azaltın... Söylenir dırlanırsa adını kullar arasından silin dedi.
  • Kölenin aklı azdı, hırsı çok... Nafakasını az görünce kızdı, serkeşleşti.
  • Aklı olsaydı kendi kendinin etrafında döner dolaşır, düşünür taşınır da suçunu görür, kendisini affettirirdi.
  • Eşekliği yüzünden bir ayağı bağlanmış eşek serkeşliğe kalkıştı mı iki ayağı da boynuna bağlanır! 1495
  • Eşek, bana bir bağ kâfidir derse aldırış etme! Çünkü bu iki bağ, o bayağı hayvanın hareketi yüzünden bağlanmıştır!
  • Mustafa aleyhisselâm “Ulu Allah melekleri yarattı, onlara akıl verdi. Hayvanları yarattı, onlara hem akıl verdi hem şehvet. Kimin aklı, şehvetinden üstün olursa meleklerden daha yücedir. Kimin şehveti aklından üstünse hayvanlardan aşağıdır” dedi; bu hadisin tefsiri
  • Hadiste gelmiştir: Ulu Allah, halkı üç çeşit yarattı.
  • Bir bölüğü, tamamı ile akıldan, bilgiden ve cömertlikten ibaret... Bunlar meleklerdir, secdeden başka bir iş bilmezler!