English    Türkçe    فارسی   

4
1953-1977

  • Faydasız yere bıyığını pis pis kokutur... Yemek yemeksizin elbise, onun tenceresiyle kararır!
  • Yemek dediğim akıldır, ekmek ve kebap değil... Oğul, cana gıda akıl nurudur.
  • İnsana nurdan başka bir yiyecek yoktur... O candan başka bir şeyle beslenip yetişmez insan. 1955
  • Bu yiyecekleri yavaş yavaş azalt... Çünkü bunlar, eşek gıdasıdır, hür adamın gıdası değil!
  • Bunları azalt da asıl gıdayı almaya kabiliyetin olsun, nur lokmalarını yiyesin!
  • Bu ekmeğin ekmek oluşu, o nurun aksiyledir... Bu canın can oluşu, o canın feyziyledir.
  • Bir kerecik nur yemeğini yedin mi ekmeğin başına da toprak saçarsın, tandırın başına da!
  • Akıl, iki akıldır: Birincisi kazanılan akıldır... Sen onu mektepte çocuk nasıl öğrenirse öyle öğrenirsin. 1960
  • Kitaptan, üstattan, düşünceden, anıştan, manalardan, güzel ve dokunulmadık bilgilerden.
  • Aklın artar, başkalarından daha fazla akıllı olursun... Fakat bu ezberlemekle de ağırlaşır, sıkılırsın!
  • Geze dolaşa âdeta bir ezberleme levhası kesilirsin... Hâlbuki bunlardan geçen Levhimahfuz olur!
  • Öbür akıl, Allah vergisidir... Onun kaynağı candadır.
  • Gönülden bilgi ırmağı coştu mu ne kokar, ne eskir, ne de sararır! 1965
  • Kaynağın yolu bağlı ise ne gam! Çünkü o anbean ev içinden coşup durmaktadır!
  • Tahsil ile elde edilen akıl, ırmaklara benzer... O, şuradan buradan çıkar, evlere gider.
  • Yolu kapandı mı çaresiz kalır, akmaz! Sen, çeşmeyi gönlünde ara.
  • Bir adamın, birisiyle danışıp görüşmesi, o adamın da ben senin düşmanınım ,başkasına danış demesi
  • Bir adam, birisiyle meşverette bulunuyor, tereddütten kurtulmak, hapisten halâs olmak istiyordu.
  • O adam dedi ki: Hoş fakat benden başkasını ara bul da danışacağın şeyi ona danış! 1970
  • Ben senin düşmanınım, bana sarılma... Düşmanın tedbiri, aydın olamaz!
  • Git, sana dost olan birisini ara... Dost şüphe yok ki dostun hayrını diler.
  • Ben düşmanım, benim gibisinden bir çare olmaz... Eğri gider, sana düşmanlık ederim.
  • Kurttan bekçilik istemek doğru bir şey değildir... Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, aramamak demektir.
  • Hiç şüphe etme ki ben sana düşmanım... Senin yolunu keserim ben, nasıl olur da sana yol gösteririm? 1975
  • Kim dostlarla düşer kalkarsa külhanda bile olsa gül bahçesindedir...
  • Fakat zamanede düşmanla düşüp kalkan gül bahçesinde bile olsa külhandadır!