English    Türkçe    فارسی   

4
2040-2064

  • Doğru yol vardır... Fakat pusuda gizlidir. Bulmak için durmadan, dinlenmeden delicesine aramak gerek; böyle arayan bulur! 2040
  • Dağınıklık, pusuda topluluğu arar... Sen hemen bu isteyende istenenin yüzünü gör!
  • Bağdaki cansız mahsulat, köklerinden sürmüş, yetişmiştir... Onlara diriliği vereni anla!
  • Hiç müjde verecek biri olmasaydı bu zindandakilerin gözleri, hep kapıya dikilir, kalır mıydı?
  • Irmak olmasaydı yüz binlerce ırmağa batıp ıslanan olur muydu?
  • 2045.Yanını yere koyup yatamıyor, rahatsız oluyorsun... Bil ki evde bir yatağın, yorganın var! 2045
  • Karar edilecek bir yer olmadıkça karasız kişi olmaz... Sersemliği gideren bir şey bulunmasa sersemlik bulunmaz!
  • O adam dedi ki: “Hayır hayır ey Allah elçisi. Askere ihtiyar birisini başbuğ yap!
  • Ey Allah elçisi, genç, aslan oğlu aslan bile olsa askere, ihtiyardan başkası kumandan olmasın!
  • Zaten sen söyledin... Şahidim senin sözün: Kendisine uyulacak kişi pir olmalıdır, pir!
  • Ey Allah elçisi, şu askere bak! Ondan daha yaşlı daha ileri bunca kişi var! 2050
  • Bu ağaçtaki şu sarı yaprağa bakma da onun olgun elmalarını devşir!
  • Onun sarı yaprakları nasıl olur da bomboş olur... Zaten yaprağının sararması, olgunluk ve kemal alâmetidir.
  • Yüzün sararması, saçın sakalın ağarması, olgun aklı müjdeler!
  • Yeni sürmüş, yeni yeşermiş yapraklarsa meyvenin hamlığına delalet eder.
  • Azıksızlık azığı her şeyden vazgeçiş, Ariflik nişanesidir. Altının sarılığı, sarrafın yüzünü kızartır, benzine kan getirir. 2055
  • Gül yüzlü, sakallı, bıyığı yeni terlemiş genç, henüz mektepte okuma, yazma öğrenmededir.
  • Yazısı, yazısının harfleri eğri büğrüdür... Gürbüz olsa bile delikanlıdır, aklı azdır onun!
  • İhtiyarın ayağı, hızlı adım atmasa da aklının iki kanadı vardır, yücelerde uçar!
  • Örnek istiyorsan Cafer’e bak! Allah, ona elinin, ayağının yerine iki kanat verdi!
  • Altını bırak... Bu söz örtülüdür, gönlüm cıva gibi ıstıraplara düştü! 2060
  • İçimizden güzel sözlü, güzel sesli yüzlerce sükût, elini ağzına komada, yeter artık demede!
  • Sükût denizdir, söylemek ırmağa benzer... Deniz seni aramada, sen ırmağı arama!
  • Denizin işaretlerinden baş çevirme... Sözü bitir doğrusunu Allah daha iyi bilir!
  • O edepsiz, Peygamberin huzurunda o soğuk dudaklarından sözler çıkarmada, böylece söylenip durmadaydı.