English    Türkçe    فارسی   

4
2055-2079

  • Azıksızlık azığı her şeyden vazgeçiş, Ariflik nişanesidir. Altının sarılığı, sarrafın yüzünü kızartır, benzine kan getirir. 2055
  • Gül yüzlü, sakallı, bıyığı yeni terlemiş genç, henüz mektepte okuma, yazma öğrenmededir.
  • Yazısı, yazısının harfleri eğri büğrüdür... Gürbüz olsa bile delikanlıdır, aklı azdır onun!
  • İhtiyarın ayağı, hızlı adım atmasa da aklının iki kanadı vardır, yücelerde uçar!
  • Örnek istiyorsan Cafer’e bak! Allah, ona elinin, ayağının yerine iki kanat verdi!
  • Altını bırak... Bu söz örtülüdür, gönlüm cıva gibi ıstıraplara düştü! 2060
  • İçimizden güzel sözlü, güzel sesli yüzlerce sükût, elini ağzına komada, yeter artık demede!
  • Sükût denizdir, söylemek ırmağa benzer... Deniz seni aramada, sen ırmağı arama!
  • Denizin işaretlerinden baş çevirme... Sözü bitir doğrusunu Allah daha iyi bilir!
  • O edepsiz, Peygamberin huzurunda o soğuk dudaklarından sözler çıkarmada, böylece söylenip durmadaydı.
  • O bihaber, söz fırsatını bulmuştu, boyuna söylenip duruyordu... Zaten haber de görüşe göre saçma sapan bir şeydir! 2065
  • Bu haberler, hep görüş yerine geçer, görüş olmayınca habere ehemmiyet verilir... Göz önünde olandan haber verilmez; göz önünde olmayandan haber verilir!
  • Birisi görüş makamına vardı mı artık bu haberlerin onca hiçbir değeri yoktur.
  • Sevgiliye ulaştın, onunla düşüp kalkmaya başladın mı kılavuzları affet artık!
  • Çocukluktan geçip adam olan kişiye mektup da soğuk gelir, kılavuzluk eden kadın da!
  • Mektubu okusa bile bilmeyenlere öğretmek için okur... Söz söylerse bile anlatmak için söyler! 2070
  • Gözlüler önünde haberden bahsetmek hatadır... Çünkü bu bahis bizim gafil olduğumuza noksanlığımıza delâlet eder.
  • Gözlünün önünde susmak, sana fayda verir. “Kuran okunurken susun, dinleyin” emri, bu yüzden gelmiştir.
  • Can gözü açık olan kâmil, sana söyle derse güzelce, edeplice söyle, sözü uzatma!
  • Uzat diye emrederse yine emre uy, utanarak söyle!
  • Nitekim şimdi ben de bu güzelim Mesnevi’yi yazarken öyle yapıyorum ey Hak Ziyası Hüsamettin! 2075
  • Akıllı davranıp kısa kesmeye kalkıştım mı, o beni yüz çeşit vesileyle söyletmeye kalkışır.
  • A ululuk ıssı Allah’ın ışığı Hüsamettin, görüyorsun mademki; sözden ne istersin ki?
  • Bu herhalde fazla iştahtan olacak... Hani şair de “Bana hep şarap sun, hem de işte bu, şaraptır” da demiştir ya!
  • Şu anda onun kadehi, senin ağzında... Fakat kulak da kulağın nasibini ver, diyor!