English    Türkçe    فارسی   

4
2066-2090

  • Bu haberler, hep görüş yerine geçer, görüş olmayınca habere ehemmiyet verilir... Göz önünde olandan haber verilmez; göz önünde olmayandan haber verilir!
  • Birisi görüş makamına vardı mı artık bu haberlerin onca hiçbir değeri yoktur.
  • Sevgiliye ulaştın, onunla düşüp kalkmaya başladın mı kılavuzları affet artık!
  • Çocukluktan geçip adam olan kişiye mektup da soğuk gelir, kılavuzluk eden kadın da!
  • Mektubu okusa bile bilmeyenlere öğretmek için okur... Söz söylerse bile anlatmak için söyler! 2070
  • Gözlüler önünde haberden bahsetmek hatadır... Çünkü bu bahis bizim gafil olduğumuza noksanlığımıza delâlet eder.
  • Gözlünün önünde susmak, sana fayda verir. “Kuran okunurken susun, dinleyin” emri, bu yüzden gelmiştir.
  • Can gözü açık olan kâmil, sana söyle derse güzelce, edeplice söyle, sözü uzatma!
  • Uzat diye emrederse yine emre uy, utanarak söyle!
  • Nitekim şimdi ben de bu güzelim Mesnevi’yi yazarken öyle yapıyorum ey Hak Ziyası Hüsamettin! 2075
  • Akıllı davranıp kısa kesmeye kalkıştım mı, o beni yüz çeşit vesileyle söyletmeye kalkışır.
  • A ululuk ıssı Allah’ın ışığı Hüsamettin, görüyorsun mademki; sözden ne istersin ki?
  • Bu herhalde fazla iştahtan olacak... Hani şair de “Bana hep şarap sun, hem de işte bu, şaraptır” da demiştir ya!
  • Şu anda onun kadehi, senin ağzında... Fakat kulak da kulağın nasibini ver, diyor!
  • Ey kulak, senin nasibin hararetlenip kızarmaktır... İşte hararet, işte sarhoşluk! Fakat kulak, ben bundan daha fazlasını istiyorum, harisim ben demekte! 2080
  • Mustafa aleyhisselâm’ın itiraz edene cevap vermesi
  • Şeker huylu Mustafa’nın huzurunda o Arap, sözü haddinden aşırınca,
  • O “Vecnecmi” padişahı, “Abese” sultanı, o soğuk nefesiyle “Sözün kâfi artık” diye dudağını ısırdı.
  • Söylemesin diye elini ağzına koydu... Gizlileri bilen kişinin yanında nice bir söyleyip duracaksın?
  • Kuru fışkıyı gözü açık erin önüne götürmüş, bunu misk yerine satın al diyorsun!
  • Deve pisliğini burnunun altına koyuyor, bir de oh oh diyorsun a beyni kokmuş kişi! 2085
  • A akılsız şaşı! Kötü kumaşın revaç bulsun diye bir de oh ohtur tutturmuşsun!
  • Bu suretle bu tertemiz burnu aldatmak, o göklerin gül bahçelerinde yayılan eri kandırmak istiyorsun!
  • Onun yumuşaklığı, kendisini ahmak göstermede ama senin de kendini bir parçacık bilmen lazım!
  • Bu gece de tencerenin ağzı açık kaldıysa kedinin de utanması icap eder!
  • O ışığı güzel arif kendisini uyuyor göstermede ama adamakıllı uyanıktır... Sakın sarığını aşırmaya kalkışma! 2090