English    Türkçe    فارسی   

4
2086-2110

  • A akılsız şaşı! Kötü kumaşın revaç bulsun diye bir de oh ohtur tutturmuşsun!
  • Bu suretle bu tertemiz burnu aldatmak, o göklerin gül bahçelerinde yayılan eri kandırmak istiyorsun!
  • Onun yumuşaklığı, kendisini ahmak göstermede ama senin de kendini bir parçacık bilmen lazım!
  • Bu gece de tencerenin ağzı açık kaldıysa kedinin de utanması icap eder!
  • O ışığı güzel arif kendisini uyuyor göstermede ama adamakıllı uyanıktır... Sakın sarığını aşırmaya kalkışma! 2090
  • A pis inatçı, bu Şeytan masalını Mustafa’nın huzurunda nice bir söyleyeceksin?
  • Bunların yüz binlerce hilmi vardır... Bir tek hilmleri bile yüzlerce dağa bedeldir!
  • Hilmleri, uyanık adamı bile aptal eder... Yüz binlerce gözü olan zekâ sahibini şaşırtır, yolunu kaybettirir, sapığa döndürür!
  • Hilmleri, güzel ve lâtif bir şarap gibi tatlı ta beynin üst yanına gider, bütün bedene yayılır!
  • O sert şaraptan sarhoş olana bak! Sarhoş Ferzin gibi eğri büğrü gitmeye başladı! 2095
  • O adamı çabuk alan şarabın tesiriyle genç, bir ihtiyar gibi yol üstünde düşüp kalmada!
  • Hele şu “Belâ” küpünün şarabı yok mu? Öyle sarhoşluğu bir gecelik şarap değil bu!
  • Ashabı kehf, o şarabı içtiler de tam üç yüz dokuz yıl akıllarını kaybettiler, ne mezeye el sundular, ne bir yere kıpırdadılar!
  • Mısır kadınları bu şaraptan bir kadehçik içtiler de ellerini şahrem şahrem kesip doğradılar!
  • Büyücüler de Musa’nın sarhoşluğuna düştüler... Darağacını sevgili sandılar! 2100
  • Cafer-i Tayyar, o şaraptan sarhoş oldu da elini, ayağını feda etti!
  • Allah sırrını kutlasın, Ebuyezid’in “Kendimi tenzih ederim. Şanım, zuhurum ne de uludur” demesi. Dervişlerin itirazı, Bayezid’in onlara sözle değil de hakikati göstererek cevap vermesi
  • O muhteşem fakir Bayezid, dervişlerine “İşte Allah benim” dedi.
  • O fenlere sahip er, sarhoşça apaçık “Benden başka Allah yoktur... Bilin de bana tapın” buyurdu.
  • O hal geçince sabahleyin “Sen böyle dedin... Bu doğru değil” diye kendisine söylediler.
  • Dedi ki: “Bunu bir daha dalar da söylersem hemen o anda beni bıçaklayın! 2105
  • Allah, tenden münezzehtir... Benimse tenim var. Böyle söylediğim zaman öldürülmem lazım!
  • O hür er, bu tavsiyede bulununca her derviş bir bıçak hazırladı.
  • Bayezid, yine o koca kadehi dikip sarhoş oldu... Tavsiyeleri aklından çıktı.
  • Meze geldi... Aklı avare oldu; sabah geldi, mumu çaresiz kaldı!
  • Akıl şahneye benzer... Sultan gelince biçare şahne bir bucağa büzüldü! 2110