English    Türkçe    فارسی   

4
2349-2373

  • Bu canım atlası neden bu hale getirdin... Neden kestin; ben kesik kumaşı ne yapayım der mi?
  • Her eski yapıyı yaparlar, yenilerlerken eski yapıyı yıkmazlar mı? 2350
  • Marangoz, demirci ve kasap da bunun gibi yıkıp yakıp harap etmezler mi?
  • O halileyi, belileyi dövmek, onları adeta telef etmek, bedenin yapılmasıdır.
  • Buğdayı değirmende ezmeseydin ondan ekmek yapabilir miydi? Bizim soframızı bezeyebilir miydi?
  • A balık, yediğim tuz ekmek, seni ağından kurtarmak için beni böyle uğraştırıyorsun ya!
  • Musa’nın öğüdünü kabul edersen sonu kötü olan böyle bir oltadan kurtulursun! 2355
  • Kendini hayli zamandır heva ve hevese kul, köle ettin... Yeter artık! Küçücük bir kurdu ejderha haline getirdin.
  • Ben de senin ejderhana karşı ejderha getirttim... Onunla anbean seni ıslah etmek niyetindeyim.
  • Onun nefesi, bunun nefesiyle tutulsun... Ejderham, o ejderhayı mahvetsin!
  • Eğer razı olursan iki yılandan da kurtulursun... Yok, razı olmazsan o ejderha, canını kökünden siler süpürür, seni mahveder!
  • Firavun dedi ki: Pek usta bir büyücüsün... Bu ülkeye bir ikiliktir saldın. 2360
  • Gönlü bir olan halkı iki bölüğe ayırdın... Öyledir; büyücülük, dağa, taşa bile tesir eder... Onları bile yarar, yıkar.
  • Musa şöyle cevap verdi: Ben, Allah emirlerine gark olmuşum... Hiç Allah adı ile büyücülük görülmüş şey midir?
  • Büyücülüğün temeli gaflettir, kâfirliktir... Hâlbuki Musa’nın canı, din meşalesidir.
  • A çirkin, ben büyücülere benzer miyim? Nefesine Mesih bile haset etmededir benim.
  • A cenabet, benim nerem büyücülere benzer? Kitaplar, canımda nurlanır, ışıklanır. 2365
  • Fakat sen heva ve heves kanadı ile uçtuğun için benim hakkımda şüpheye düşüyorsun.
  • Kim hilebazlarla canavarların işini işlerse elbette kerem sahipleri hakkında şüphelenir.
  • Sen, bir âlemin cüzüsün... Ne olursan ol, mutlaka o âlemin külünü kendi sıfatlarında görürsün sen, azgın herif!
  • Döndün de başın döndü mü gözüne ev de dönüyor görünür.
  • Gemiye binersin; gemi hareket etti mi deniz kıyısını yürüyor görürsün! 2370
  • Bir savaştan, bir çekişten canın daralırsa bütün dünyayı dar görürsün!
  • Dostların dilediği gibi hoşluğa erersen, gönlün hoş olursa bu âlem, sana gül bahçesi görünür.
  • Nice kişiler, ta Şam' a Irak' a kadar gittiler de oralarda kâfirlikten, münafıklıktan başka bir şey görmediler.