تا که نورش کامل آمد در زمین ** تاجران را رحمة للعالمین
Fakat bu, kalpazanların istemedikleri bir şeydir. Onlara pek ağır gelir bu iş... Çünkü güneşin nuru, onların işine kesat verir, kalp akçeleri görünür, fark edilir de geçmez olur?25
لیک بر قلاب مبغوضست و سخت ** زانک ازو شد کاسد او را نقد و رخت
Kalp akçe, sarrafın can düşmanıdır... Yoksula köpekten başkası düşman olur mu?
پس عدو جان صرافست قلب ** دشمن درویش کی بود غیر کلب
Peygamberler, düşmanlarla savaşırlar... Melekler de “Yarabbi, sen koru!” diye dua ederler.
انبیا با دشمنان بر میتنند ** پس ملایک رب سلم میزنند
Allah’ın pek nurlu olan bu kandili hırsızların üflemesinden, onların nefesinden uzak tut!
کین چراغی را که هست او نور کار ** از پف و دمهای دزدان دور دار
Hırsız ve kalpazan, nura düşmandır vesselâm... Ey feryada yetişen Allah, sen feryadımıza yetiş!
دزد و قلابست خصم نور بس ** زین دو ای فریادرس فریاد رس
Hüsameddin, bu dördüncü deftere nurlar saç! Çünkü güneş de dördüncü kat gökten doğar, âlemi nurlara gark eder.30
روشنی بر دفتر چارم بریز ** کفتاب از چرخ چارم کرد خیز
Sen de bu dördüncü defterle âlemlere güneş gibi nurlar saç da şehirlerle ülkelere parlarsın, her tarafı nura gark etsin!
هین ز چارم نور ده خورشیدوار ** تا بتابد بر بلاد و بر دیار
Bu kitap, masal diyene masaldır... Fakat bu kitapta halini gören, bu kitapla kendini anlayan kişi de erdir!
هر کش افسانه بخواند افسانه است ** وآنک دیدش نقد خود مردانه است
Mesnevi, Nil ırmağının suyudur... Kıptiye kan görünür ama Musa kavmine kan değildir, sudur!
آب نیلست و به قبطی خون نمود ** قوم موسی را نه خون بد آب بود
Bu sözün düşmanı, şimdi gözüme şöyle görünmede... Cehenneme baş aşağı düşmüş!
دشمن این حرف این دم در نظر ** شد ممثل سرنگون اندر سقر
Ey Hak Ziyası, sen onun halini gördün... Hak, sana, onun işlerine karşılık verdiği cevabı gösterdi!35
ای ضیاء الحق تو دیدی حال او ** حق نمودت پاسخ افعال او
Gayb âlemini gören gözün, gayb âlemi gibi üstattır. Bu görüş, bu ihsan, şu âlemden eksik olmasın!
دیدهی غیبت چو غیبست اوستاد ** کم مبادا زین جهان این دید و داد
Bizim halimiz olan şu hikâyeyi burada tamamlarsan yakışır.
این حکایت را که نقد وقت ماست ** گر تمامش میکنی اینجا رواست
Adam olmayanları, adam olanların hatırı için bırak; hikâyeyi bitir, hikâyeye son ver!
ناکسان را ترک کن بهر کسان ** قصه را پایان بر و مخلص رسان
Hikâye üçüncü cilt de tamamlanmadıysa işte dördüncü cilt... Onu, burada düzene koy, tamamla!
این حکایت گر نشد آنجا تمام ** چارمین جلدست آرش در نظام
Âşığın, bekçiden kaçıp bilmediği bir bağa girmesi sevgilisini orada bulması ve neşesinden bekçiye hayır duada bulunması, “öyle şeyler oluverir ki siz, onlardan hoşlanmazsınız, hâlbuki sizin için hayırlıdır” ayetini okuması
تمامی حکایت آن عاشق که از عسس گریخت در باغی مجهول خود معشوق را در باغ یافت و عسس را از شادی دعای خیر میکرد و میگفت کی عسی ان تکرهوا شیا و هو خیر لکم
O adamın, bekçiden korkup bağa at sürdüğünü anlatıyorduk.40
اندر آن بودیم کان شخص از عسس ** راند اندر باغ از خوفی فرس
O adamın âşık olup bu dertle tam sekiz yıl yanıp yakıldığı güzel de meğerse o bağdaymış!
بود اندر باغ آن صاحبجمال ** کز غمش این در عنا بد هشت سال
Âşık o sevgilinin gölgesini bile görmeye imkân bulamıyordu. Ancak Zümrüdüanka’yı duyar gibi onun da vasfını işitmekteydi.
سایهی او را نبود امکان دید ** همچو عنقا وصف او را میشنید
Kazara nasılsa onu, bir kerecik görmüştü, o ilk görüşte ona vurulmuş, ona gönül vermiş gitmişti.
جز یکی لقیه که اول از قضا ** بر وی افتاد و شد او را دلربا
Ondan sonra ne kadar çalıştı çabaladıysa o sert huylu dilber, bir türlü mecâl vermemiş, bir türlü kendisini göstermemişti.
بعد از آن چندان که میکوشید او ** خود مجالش مینداد آن تندخو
Ne yalvarmanın bir çaresi olmuştu, ne mal, mülk vermenin... O fidan sevgilinin gözü toktu, tamahı yoktu!45
نه بلا به چاره بودش نه به مال ** چشم پر و بیطمع بود آن نهال
Allah, her hüner ve sanata, her dilenen ve istenen şeye âşık olan kişinin dudağını, ilk önce o şeye dokundurur, ona lezzeti tattırır...
عاشق هر پیشهای و مطلبی ** حق بیالود اول کارش لبی
Ondan sonra âşıklar, o lezzetle, dileklerini aramaya koyuldular mı her gün önlerine bir tuzak çıkarır, ayaklarına bir bağ vurur!
چون بدان آسیب در جست آمدند ** پیش پاشان مینهد هر روز بند
Aramayıp taramaya giriştiler mi “hele nikâh parasını getir bakalım” diye kapıyı kapar.
چون در افکندش بجست و جوی کار ** بعد از آن در بست که کابین بیار