English    Türkçe    فارسی   

4
2592-2616

  • Başka birisi de gelip safer çıktı dedi., bet dedi ki: O müjdeyi Ukâşe aldı!
  • Erler, görüyorsun ya, âlemden göçmeden neşeleniyorlar, şu çocuklarsa âlemde kalmalarına seviniyorlar!
  • İyi suyun tadını tatmayan kör kuşa, acı su, kevser görünür.
  • Musa da, senin saf ikbaline bir dert erişmez diye bu tarzda kerametler sayıp dökmekteydi. 2595
  • Firavun, pek güzel, iyi söyledin ama bir de iyi bir dostla görüşeyim, danışayım dedi.
  • Firavun'un, Masa aleyhisselâm'a inanma hususunda Asiye'ye danışması
  • Firavun, bu sözü Asiye'ye açtı. Asiye dedi ki: A gönlü kararmış, bu vaatlere can ver!
  • Bu sözlerde ne büyük inayetler var, ey iyi huylu padişah, durma, hemen bunları elde et!
  • Ekim zamanı geldi., hem de ne faydalı ekim ya! Bu sözleri söyledi ve iştiyakından ağlamaya başladı.
  • Yerinden sıçradı, ne mutlu sana dedi... A kelceğiz, güneş, başına taç oldu! 2600
  • Kelin ayıbını külah örter. Hele o külah güneş ve ay olursa ne mutlu!
  • Daha o mecliste bunu duyunca neden evet, yüzlerce hamdolsun demedin?
  • Bu söz, güneşin kulağına değseydi buna nail olmak ümidiyle baş aşağı yere inerdi!
  • Hiç bildin mi, ne vaattir bu, ne lütuf tur? Hak, İblis' i arayıp soruyor âdeta!
  • O kerem sahibi, seni böyle bir lütfa, böyle bir ihsana çağırdı da nasıl tahammül ettin? Şaşılacak şey 2605
  • Nasıl yüreğini eritmedi bu? Eritseydi iki cihandan da nasip alırdın!
  • Adamın yüreği Allah için erirse şehitler gibi iki âlemde de lütfa, ihsana mazhar olur.
  • Gafillik de hikmettir, bu kör oluşun da bir hikmeti var, var ama neden bu dereceye kadar olsun?
  • Sermayenin çabucak elden uçamaması için gafillik, hem hikmettir, hem nimet!
  • Fakat unulmaz bir yara haline gelmemeli... Aklın ve canın zehri olmamalı, adama eziyet vermemeli! 2610
  • Kim böyle bir alışverişi edebilir? Bir gülle gül bahçesini satın alıyorsun!
  • Bir taneye karşılık yüzlerce ağaçlık, bir habbeye karşılık yüzlerce maden!
  • Kim her şeyi Allah için yapar, Allah' ya karşı ihlâs sahibi olursa demek, o taneyi vermektir... bu suretle de "Allah da onun olur, her dilediğini verir" sözünün hakikati elde edilir.
  • Çünkü bu arık ve kararsız varlık, o ebedî Allah’ın zevalsiz varlığından var olmuştur.
  • Fâni varlık, kendisini ona verdi mi baki olur, asla ölmez. 2615
  • Yelden, topraktan korkan ve bu ikisi yüzünden helak olan katra gibi!