English    Türkçe    فارسی   

4
3171-3195

  • Orasını kıbleye doğru kaz; Tanrının kudretine, kuvvetine bak!
  • Bu hikâye pek uzundur, sen de usandın... bari fazlasını bırakayım da hulâsasını söyleyeyim.
  • O sıkı düğümleri çözdü şehzadeyi mihnetten kurtardı.
  • Çocuk kendisine gelince koşa, koşa babasının tahtına vardı, yüzlerce mihnetle,
  • Secdeye kapandı, yüzünü yerlere sürdü... koltuğunda da bir kılıç ve bir kefen vardı. 3175
  • Padişah şenlikler yaptırdı şehir halkı sevindi, o ümidini kesmiş gelinde muradına erdi.
  • Âlem yeni baştan dirildi, parladı! Şaşarım doğrusu o günde bir gündü bugün de bir gün!
  • Padişah ona öyle bir düğün yaptı ki köpeklerin önüne bile gülsuyu şerbeti kondu.
  • Büyücü kocakarı kederinden geberdi... çirkin yüzünü de cehennem Malikine tapşırdı çirkin huyunu da!
  • Şehzade o kocakarı benim aklımı nasıl oldu da çeldi diye hayretlere düşmüştü! 3180
  • Güzellikte aya benzeyen ve güzellerin güzellik yolunu kesip vuran gelini görünce,
  • Aklı başından gitti düşüp bayıldı... tam üç gün aklı başına gelmedi!
  • Üç gün üç gece kendisini kaybetti. Halk onun baygınlığından meraka düştü.
  • Gül suları ile, ilâçlarla nihayet kendisine geldi... yavaş yavaş açıldı, iyiyi, kötüyü anlamaya başladı.
  • Bir yıl sonra padişah söz arasında ona dedi ki: Oğlum hele o eski sevgiliyi hatırla bakalım! 3185
  • O seninle beraber yatanı, o yatağı bir hatırla da bu derece vefasız ve acı sözlü olma.
  • Şehzade bırak baba dedi... ben, neşe yurdunu buldum, gurur yurdunun aldanma diyarının kuyusundan kurtuldum.
  • Mümin yol buldu da karanlıktan Hak nurunun bulunduğu tarafa yüz çevirdi mi öyle olur işte!
  • Şehzade,insanoğludur,Tanrı halifesidir,babasıda meleklerin secde ettikleri,Tanrı halifesi Âdem Safî’dir Kâbil’li kocakarı dünyadır;insanoğlunu babasından büyü yaparak ayırdı;peygamberle veliler de buna çare bulan o hekimdir.
  • Kardeş bil ki şehzade sensin bu eski dünyada yeniden doğmuşsun!
  • Kabil’li büyücü bu dünyadır... erleri bile rengine kokusuna esir etmiştir. 3190
  • Bu bulanık ırmağa düştün mü her an “Kul eüzü” leri oku kendine üfür de,
  • Bu büyüden bu ıstıraptan kurtul, sabah, Tanrısına sığın ondan yardım iste!
  • Dünya, halkı büyü yaparak kuyuya atmıştır da Peygamber onun için dünyaya büyücü demiştir.
  • Kendine gel bu kokmuş kocakarının kuvvetli büyüleri vardır... sıcak nefesi padişahları bile esir eder.
  • Gönülde onun tükürüklü üfürükler salan büyücüleri var... büyü düğümlerini düğümleyen odur! 3195