English    Türkçe    فارسی   

4
3470-3494

  • Fakat Tanrının ruhlu sözü olan bu temiz suyun, 3470
  • Candan bütün vesveseleri tamamı ile giderdiğini bilsen gönül, gül bahçesinin yolunu bulur, o bahçeye varır.
  • Çünkü Tanrı kitaplarının sırrından bir koku alan, bağlarda, dere kıyılarında uçar durur.
  • Sen yoksa velilerin yüzünü de bizim gördüğümüz gibi midir sanırsın?
  • Peygamber bile müminler nasıl oluyor da benim yüzümü göremiyorlar diye hayrette kaldı.
  • Halk, nasıl oluyor da yüzümün nurunu görmüyorlar? Halbuki o nur, doğu güneşinin nurunu bile aştı... 3475
  • Yok, görüp duruyorlarsa bu şaşırma nedir? diyordu. Nihayet o yüz, gizlilikler âlemindedir diye vahiy geldi.
  • Yüzünü kâfirler görmesin diye sence ay ama halka göre bulut.
  • Bu şaraptan halk ve ileri gelenler içmesin diye sence tane ama halka göre tuzak!
  • Tanrı, “Onlar sana bakarlar” fakat hamam duvarındaki resimlere benzerler... “Bakarlar da görmezler” dedi.
  • Ey resme tapan, resim de o iki sönük gözle sana bakar,öyle görünür. 3480
  • Onun huzurunda terbiyeni takınırsın... fakat onun hiç aldırış etmediğini görünce neden bana riayet etmiyor ki diye hayretlere düşersin.
  • Neden bu güzel resim, sorularına cevap vermiyor... neden verdiğim selâmı almıyor?
  • Ben, ona yüzlerce secde ettiğim halde neden o, bir lûtfedip başını, sakalını oynatmıyor dersin?
  • Tanrı da dış âlemde görünmez, baş oynatmaz ama buna karşılık içine öyle bir zevk verir ki,
  • O zevk, iki yüz baş sallamaya değer... işte akıl ve can böyle baş sallar! 3485
  • Çalışıp çabalar akla hizmet edersen aklın sana yapacağı şey şudur: Seni doğru yola ulaştırır; bu yola ulaşma vesilelerini arttırır.
  • Tanrı sana açıkça baş sallamaz ama seni başlara başbuğ yapar!
  • Tanrı, sana gizlice öyle bir şey verir ki bütün dünyadakiler sana secde ederler.
  • Nitekim bir taşa da değer verdi mi o taş, yani altın, halka göre yüce olur.
  • Bir katra su, tanrı lûtfuna nail olur da inci kesilir, altını bile geçer. 3490
  • Beden topraktır, fakat Tanrı ona bir ışık verdi mi âlemi kaplamada, dünyayı zapt etmede ay gibi üstat olur.
  • Kendine gel... bu hükümdarlar, bir tılsımdan, ölü bir resimden ibarettirler. Fakat bakar gibi görünürler de ahmakların yollarını keserler.
  • Bakar, göz kırpar gibi görünürler de aptallar, onlara bir varlık verir, onları delil edinirler!
  • Kıpti’nin,İsrailoğlundan hayır dua dilemesi,İsrailoğlunun da Kıpti’ye hayır duada bulunması,duasının kerem sahiplerinin kerem sahibi,merhametlilerin merhametlisi Tanrı tarafından kabul edilmesi
  • Kıpti dedi ki: Sen bana bir duada bulun... çünkü benim gönlüm kapkara, bu yüzden de o ağız yok!