English    Türkçe    فارسی   

4
3485-3509

  • O zevk, iki yüz baş sallamaya değer... işte akıl ve can böyle baş sallar! 3485
  • Çalışıp çabalar akla hizmet edersen aklın sana yapacağı şey şudur: Seni doğru yola ulaştırır; bu yola ulaşma vesilelerini arttırır.
  • Tanrı sana açıkça baş sallamaz ama seni başlara başbuğ yapar!
  • Tanrı, sana gizlice öyle bir şey verir ki bütün dünyadakiler sana secde ederler.
  • Nitekim bir taşa da değer verdi mi o taş, yani altın, halka göre yüce olur.
  • Bir katra su, tanrı lûtfuna nail olur da inci kesilir, altını bile geçer. 3490
  • Beden topraktır, fakat Tanrı ona bir ışık verdi mi âlemi kaplamada, dünyayı zapt etmede ay gibi üstat olur.
  • Kendine gel... bu hükümdarlar, bir tılsımdan, ölü bir resimden ibarettirler. Fakat bakar gibi görünürler de ahmakların yollarını keserler.
  • Bakar, göz kırpar gibi görünürler de aptallar, onlara bir varlık verir, onları delil edinirler!
  • Kıpti’nin,İsrailoğlundan hayır dua dilemesi,İsrailoğlunun da Kıpti’ye hayır duada bulunması,duasının kerem sahiplerinin kerem sahibi,merhametlilerin merhametlisi Tanrı tarafından kabul edilmesi
  • Kıpti dedi ki: Sen bana bir duada bulun... çünkü benim gönlüm kapkara, bu yüzden de o ağız yok!
  • Dua et de belki bu gönlün kilidi açılır... çirkin, güzeller meclisinde yer alır. 3495
  • Çarpılmış kişi dua bereketiyle güzelleşir... yahut da bir şeytan, yeniden melek olur!
  • Yahut da kuru dal, Meryem’in elindeki kuvvetle misler kokar, yaş bir hale gelir, meyve verir!
  • İsrailoğlu o anda secdeye kapandı da dedi ki: Ey Tanrı, ey aşikâr ve gizli işleri bilen!
  • Kul, senden başka kimin huzurunda el kavuşturur? Dua da senden, duayı kabul etmede senden!
  • Önce duaya meyil veren de sensin... sonradan duayı kabul eden de sen! 3500
  • Evvel de sensin, âhır da sen... bizse arada söze bile gelmeyecek hiçin hiçi!   
  • Böyle söylenip dururken nihayet leğeni damdan düştü... gönlü kendinden geçti.
  • Dua ederken tekrar kendisine geldi... "İnsan, ancak çalıştığını elde eder!"
  • O dua ile meşgulken Kıpti'nin yüreği coştu. Ansızın bir nara attı, bir kükredi.
  • Dedi ki: "Durma, hemen bana iman ederken ne diyeceğini öğret de derhal eski zünnarımı keseyim! 3505
  • Canıma bir ateştir saldılar... bir şeytana , candan bir iltifattır ettiler.
  • Senin dostunum seni görmeden duramam... Allahya hamt olsun bu dostluk, nihayet elimi tuttu.
  • Sohbetlerin bir kimya idi herhalde... gönül evinden ayağın eksik olmasın!
  • Sen cennet fidanından bir daldın... ona yapıştım da beni cennete dek götürdü.