English    Türkçe    فارسی   

4
349-373

  • Yok, eğer yüzsüzlük, İblis’in ayıbını örttüyse sen de inada giriş, yüzsüzlükte bulun, bu yolda çalış, didin!
  • Ebucehil, Peygamber’den, kindar Oğuz Türk’ü gibi bir mucize istedi. 350
  • Fakat Allah Sıddık’ı mucize istemedi, bu yüzün sahibi zaten doğrudan başka bir şey söyleyemez ki dedi.
  • Sen nerede, senin gibi birisinin benliğe düşerek benim gibi bir sevgiliyi sınaması nerede?
  • Bir Yahudi’nin, Allah yüzünü ulu etsin Ali’ye “Eğer Allah’ın korumasına güveniyorsan kendini bu yapının üstünden at” demesi, Müminler emîri’nin ona cevabı
  • Allah’ı ululamayı bilmeyen bir inatçı, bir gün Murtaza’ya dedi ki:
  • “Peki yüksek bir yapının damındasın... Ey aklı başında olan, Allah’ın koruyacağını biliyorsun değil mi?”
  • Murtaza, evet dedi... O koruyucudur, ganidir... Bizim varlığımızı, bizi ta çocukluğumuzdan adamlığımıza kadar hep o korur, o görüp gözetir! 355
  • Yahudi, peki dedi... Mademki öyledir, kendini bu damdan aşağıya at... Allah’ın koruyuculuğuna tamamı ile güven!
  • Kendini aşağıya at da ben de adamakıllı inandığını anlayayım, güzelim inanışını, deliliyle göreyim!
  • Müminler emiri ona dedi ki: sus, defol git de bu cüret yüzünden canın belaya sataşmasın!
  • Kulun, iptilalara düşerek Allah’ı sınaması hiç yaraşır mı?
  • A nadan, a budala, kulun ne haddi vardır ki edepsizliğe kalkışıp Allah’ı sınamaya girişsin? 360
  • Sınama Allah’a yaraşır... O, kullarını her an sınar durur.
  • Bu sınamayla da içimizde gizlediğimiz inanışlarımızı bize apaçık gösterir.
  • Âdem, bu suçla, bu hata ile Hakk’ı sınadım dedi mi hiç?
  • “Padişahım, senin hilmin nereye kadardır? Onu görmek istedim” gibi bir söz söyledi mi hiç? Ah, bu mecal kimde var, kimde?
  • Senin aklın şaşmış, pek sersemlemişsin... özrün günahından beter! 365
  • Gök kubbeyi yücelteni sınamak ha! Sen, bunu ne bilirsin ki?
  • A hayrı, şerri bilmeyen, sen kendini sına, başkasını değil!
  • Kendini sınadın mı başkalarını sınamadanvazgeçersin.
  • Şeker parçası olduğunu bildin mi, şeker yapılan ve satılan yere layık olduğunu da bilirsin.
  • Sınamaksızın şunu bil ki Allah, yersiz, zamansız şeker göndermez sana. 370
  • Sınamaksızın şunu bil ki eğer başsan Allah, seni ayakkabı konan yere göndermez!
  • Akıllı kişi, hiç değerli bir inciyi abdes hane de sidik gölcüğüne atar mı?
  • Anlayışlı hâkim bile buğdayı saman ambarına göndermez.