English    Türkçe    فارسی   

4
3498-3522

  • İsrailoğlu o anda secdeye kapandı da dedi ki: Ey Tanrı, ey aşikâr ve gizli işleri bilen!
  • Kul, senden başka kimin huzurunda el kavuşturur? Dua da senden, duayı kabul etmede senden!
  • Önce duaya meyil veren de sensin... sonradan duayı kabul eden de sen! 3500
  • Evvel de sensin, âhır da sen... bizse arada söze bile gelmeyecek hiçin hiçi!   
  • Böyle söylenip dururken nihayet leğeni damdan düştü... gönlü kendinden geçti.
  • Dua ederken tekrar kendisine geldi... "İnsan, ancak çalıştığını elde eder!"
  • O dua ile meşgulken Kıpti'nin yüreği coştu. Ansızın bir nara attı, bir kükredi.
  • Dedi ki: "Durma, hemen bana iman ederken ne diyeceğini öğret de derhal eski zünnarımı keseyim! 3505
  • Canıma bir ateştir saldılar... bir şeytana , candan bir iltifattır ettiler.
  • Senin dostunum seni görmeden duramam... Allahya hamt olsun bu dostluk, nihayet elimi tuttu.
  • Sohbetlerin bir kimya idi herhalde... gönül evinden ayağın eksik olmasın!
  • Sen cennet fidanından bir daldın... ona yapıştım da beni cennete dek götürdü.
  • Bedenimi kapıp götüren bir seldi... bu sel, beni de lûtuf ve ihsan denizinin kıyısına dek iletti. 3510
  • Su ümidiyle sele doğru gittim; fakat denizi gördüm, kile kile inciler elde ettim."
  • İsrailoğlu ona hadi, şimdi su al diye tas getirdi. Kıpti dedi ki: Yürü git sular gözümde hor hakîr oldu.
  • Allah müminleri satın aldı sırrından bir şerbet içtim ki artık kıyamete kadar susamam ben!
  • Irmaklara kaynaklara su ihsan eden, içimde bir kaynaktır coşturdu!
  • Ciğerim susuzluktan yanıp kavrulmakta, su istemekteydi... şimdi öyle bir himmete nail oldu ki suyu hakir görmede! 3515
  • Kaf hâ yâ ayn sâd vadindeki doğruluğa delil olarak Allah, Kâfi adının "Kef"i oldu.
  • Kâfiyim, sana bütün hayırları, sebepsiz, başkasının yardımını vasıta etmeden veririm.
  • Kâfiyim, seni ekmeksiz tutuyorum... ordusuz, askersiz sana beylik, padişahlık ihsan ederim...
  • Bahar olmadığı halde sana nergis ve ağustos gülü verir; kitapsız ustasız sana bilgiler belletirim...
  • Kâfiyim, ilaçsız sıhhat verir; mezarı, kuyuyu meydan haline getiririm... 3520
  • Musa'ya bütün âlemin başına indirsin diye bir sopa verir; kuvvet kudret bağlarım...
  • Musa'nın eline bir nur, bir parlaklık veririm ki güneşe bile tokat atar!