English    Türkçe    فارسی   

4
3682-3706

  • Sen aklından gaflet ettiğin halde, aklın senden gafil değildir. Onun seni ayıplaması, seninle beraber olduğundandır. (T.M.)
  • تو شدی غافل ز عقلت عقل نی ** کز حضورستش ملامت کردنی
  • Eğer akıl, seninle beraber olmayıp gafil bulunsaydı, yaptığın kötülüğü nasıl görür ve sana ayıplayış sillesini nasıl vururdu. (T.M.)
  • گر نبودی حاضر و غافل بدی ** در ملامت کی ترا سیلی زدی
  • ور ازو غافل نبودی نفس تو ** کی چنان کردی جنون و تفس تو
  • O halde aklın usturlap aleti gibidir ki, onunla varlık güneşinin yakınlığını bilirsin. (T.M.) 3685
  • پس تو و عقلت چو اصطرلاب بود ** زین بدانی قرب خورشید وجود
  • Aklın sana yakınlığı ve sendeki varlığı bile, anlatılmaz haldeyken ve o yolda, akıldan bahsedilmezken bile, Hakk’ın sana yakınlığındaki keyfiyetsizlik, daha yücedir. (T.M.)
  • قرب بی‌چونست عقلت را به تو ** نیست چپ و راست و پس یا پیش رو
  • قرب بی‌چون چون نباشد شاه را ** که نیابد بحث عقل آن راه را
  • Parmağındaki hareket, parmağının önünden, ardından, sağından, solundan değildir. (T.M.)
  • نیست آن جنبش که در اصبع تراست ** پیش اصبع یا پسش یا چپ و راست
  • Uyku ve ölüm halinde, o hareket parmaktan gider... Uyanınca, yine avdet eder. (T.M.)
  • وقت خواب و مرگ از وی می‌رود ** وقت بیداری قرینش می‌شود
  • O hareket, parmağına hangi yoldan geliyor? Nitekim o olmasa, parmağının faydası kalmaz. (T.M.) 3690
  • از چه ره می‌آید اندر اصبعت ** که اصبعت بی او ندارد منفعت
  • Gözünde ve gözbebeğinde olan görüş nuru, altı cihetten de gelmiyor. Fakat hangi yolla geliyor? (T.M.)
  • نور چشم و مردمک در دیده‌ات ** از چه ره آمد به غیر شش جهت
  • Halk âlemi, cihetlidir; emir ve sıfatlar âlemi ise, bila cihettir. (T.M.)
  • عالم خلقست با سوی و جهات ** بی‌جهت دان عالم امر و صفات
  • Güzelim! Emir âlemini cihetsiz bil! Emir âlemi cihetsiz olunca, onun sahibi bulunan Cenab-ı Hakk, elbette cihetten münezzehtir. (T.M.)
  • بی‌جهت دان عالم امر ای صنم ** بی‌جهت‌تر باشد آمر لاجرم
  • Akıl, âlem-i emirden bulunduğu cihetle, cihetsiz olunca, Alam-ül Beyan olan Allah, akıldan üstün akıl, candan üstün candır. (T.M.)
  • بی‌جهت بد عقل و علام البیان ** عقل‌تر از عقل و جان‌تر هم ز جان
  • Hiçbir mahluk, ona alakasız değildir. Lakin bu alaka, keyfiyetsizdir. (T.M.) 3695
  • بی‌تعلق نیست مخلوقی بدو ** آن تعلق هست بی‌چون ای عمو
  • Zira ruhta ne kavuşma vardır, ne ayrılma... Fakat zan, ayrılmak ve kavuşmaktan başka bir şey bilmez! (T.M.)
  • زانک فصل و وصل نبود در روان ** غیر فصل و وصل نندیشد گمان
  • Ayrılma ve kavuşmadan başka bir delil ara. Lakin kavuşma ile ayrılmadan başka delil aramak, hastayı teskin eylemez. (T.M.)
  • غیر فصل و وصل پی بر از دلیل ** لیک پی بردن بننشاند غلیل
  • Asıldan uzaksan, yakınlığa doğru daima iz ara ki, sendeki erlik damarı, seni vuslata götürsün. (T.M.)
  • پی پیاپی می‌بر ار دوری ز اصل ** تا رگ مردیت آرد سوی وصل
  • Bu manevî alakayı, akıl nasıl anlayabilir? Çünkü o, ayrılığa ve bitişik olmaya bağlıdır. (T.M.)
  • این تعلق را خرد چون ره برد ** بسته‌ی فصلست و وصلست این خرد
  • Bundan dolayı, Hz. Mustafa s.a.v. “Allah’ın zatına dair mübahase etmeyin” diye, bize vasiyet etmiştir. (T.M.) 3700
  • زین وصیت کرد ما را مصطفی ** بحث کم جویید در ذات خدا
  • Zatı ve mahiyeti ile tefekkür edilebilen şeylere karşı olan bakış ve görüş, Hakk’ın zatına olamaz ve göremez. (T.M.)
  • آنک در ذاتش تفکر کردنیست ** در حقیقت آن نظر در ذات نیست
  • Çünkü düşünenin zannı ve düşüncesi, ancak yola taalluk eder. O zan ve düşünce ile Zat-ı ilahî arasında ise, yüzbinlerce perde vardır. (T.M.)
  • هست آن پندار او زیرا به راه ** صد هزاران پرده آمد تا اله
  • Herkes bir perde ile örtülmüştür. “Hakk’ın hakikatine vasıl oldum” zannı, kendi vehmidir. (T.M.)
  • هر یکی در پرده‌ای موصول خوست ** وهم او آنست که آن خود عین هوست
  • Bu yüzden, anlayışın idraki yanılmasın diye, Hz. Peygamber (T.M.)
  • پس پیمبر دفع کرد این وهم از او ** تا نباشد در غلط سوداپز او
  • Vehminde edepsizlik bulunan kimseyi, Rabbin hışmı baş aşağı (T.M.) 3705
  • وانکه اندر وهم او ترک ادب ** بی‌ادب را سرنگونی داد رب
  • Baş aşağı oluş, aşağılara doğru gitmektir. Hâlbuki böyle olan kimse, kendisini yükseliyorum zanneder. (T.M.)
  • سرنگونی آن بود کو سوی زیر ** می‌رود پندارد او کو هست چیر