O takdirde din alametlerini ayıplama, ayıbı kendinde bul! Topraktan yaratılan kuş, nasıl olur da gök yüzünü aşar geçer?
عیب بر خود نه نه بر آیات دین ** کی رسد بر چرخ دین مرغ گلین
Kuşun dönüp dolaşacağı en yüce yer havadır... çünkü onun meydana gelişi, şehvetten, heva ve hevestendir.
مرغ را جولانگه عالی هواست ** زانک نشو او ز شهوت وز هواست
Şu halde sen evet, hayır demeksizin hayran ol da Allah rahmetinden önüne bir binek gelsin!
پس تو حیران باش بیلا و بلی ** تا ز رحمت پیشت آید محملی
Bu şaşılacak şeyleri anlamada acizsen evet demen tekellüme sapmandır.
چون ز فهم این عجایب کودنی ** گر بلی گویی تکلف میکنی
3750.Evet demez de hayır dersen o sözde boynunu vurur... o hayır sözü yüzünden Allahnın kahrı, senin pencereni kapatır.3750
ور بگویی نی زند نی گردنت ** قهر بر بندد بدان نی روزنت
Şu halde hemen öylece hayran ol yalnız! Hayran ol ki önden arttan Allah yardımı gelsin.
پس همین حیران و واله باش و بس ** تا درآید نصر حق از پیش و پس
Hayran olur şaşırır kalır, varlığından geçersen hal dili ile "Yarabbi bizi doğru yola götür" dersin!
چونک حیران گشتی و گیج و فنا ** با زبان حال گفتی اهدنا
Bu iş pek büyüktür, pek büyük... fakat titremeye başladın mı o büyük şey, sana yumuşar, dümdüz olur.
زفت زفتست و چو لرزان میشوی ** میشود آن زفت نرم و مستوی
Çünkü bu büyüklük, münkire göredir... âciz oldun mu lûtuftur, ihsandır o.
زانک شکل زفت بهر منکرست ** چونک عاجز آمدی لطف و برست
Cebrail aleyhisselâm'ın kendisini Mustafa sallallahû aleyhi vesellem'e kendi suretiyle göstermesi ve yediyüz kanadından bir tanesi görününce ufku kaplaması ve bütün parlaklığıyle beraber güneşin görünmez bir hale gelmesi.
نمودن جبرئیل علیهالسلام خود را به مصطفی صلیالله علیه و سلم به صورت خویش و از هفتصد پر او چون یک پر ظاهر شد افق را بگرفت و آفتاب محجوب شد با همه شعاعش
Mustafa Cebrail'e "Ey dost, suretin nasıl...3755
مصطفی میگفت پیش جبرئیل ** که چنانک صورت تست ای خلیل
Apâşikar olarak bana öyle görün de seni göreyim, sana bakayım " dedi.
مر مرا بنما تو محسوس آشکار ** تا ببینم مر ترا نظارهوار
Cebrail dedi ki: "Takatın yoktur göremezsin... duygu zayıftır, pek yufkadır!"
گفت نتوانی و طاقت نبودت ** حس ضعیفست و تنک سخت آیدت
Peygamber "Görün bakayım da bu beden, duygunun ne derece zayıf ve kuvvetsiz olduğunu anlasın" dedi.
گفت بنما تا ببیند این جسد ** تا چد حد حس نازکست و بیمدد
İnsanın bedenine Ait duygusu noksandır. Fakat içinde pek ulu, güzel bir huy vardır.
آدمی را هست حس تن سقیم ** لیک در باطن یکی خلقی عظیم
İnsanın bedeni ile ruhu taşla demire benzer. Fakat bu taşla demir, sıfat ve eser bakımından bir çakmaktır.3760
بر مثال سنگ و آهن این تنه ** لیک هست او در صفت آتشزنه
Ateş, taşla demirden doğar... doğar da bu iki babaya kahırlar yağdırır!
سنگ وآهن مولد ایجاد نار ** زاد آتش بر دو والد قهربار
Ateş, bedene ait bir sıfattır... fakat bedeni kahreder, alevler çıkarır!
باز آتش دستکار وصف تن ** هست قاهر بر تن او و شعلهزن
Öyle olduğu halde yine bedende öyle bir ışık vardır ki ışık, İbrahim gibi ateş burcunu kahreder!
باز در تن شعله ابراهیموار ** که ازو مقهور گردد برج نار
Hâsılı o bilgili peygamber "Biz, ileri gidenlerin artta gelenleriyiz" remzini söyledi.
لاجرم گفت آن رسول ذو فنون ** رمز نحن الاخرون السابقون
Görünüşte bu ikisi de bir örse zebundur ama sıfat ve tesir bakımından demir madenlerinden bile üstündür.3765
ظاهر این دو بسندانی زبون ** در صفت از کان آهنها فزون
İşte insan da görünüşte cihanın fer'i dir... fakat sıfat bakımından insanı, cihanın, aslı bil!
پس به صورت آدمی فرع جهان ** وز صفت اصل جهان این را بدان
İnsan zâhiren bir sivri sineğin tesiriyle mustarip olur; fakat içyüzü, yedi kat göğü bile kaplamıştır.
ظاهرش را پشهای آرد به چرخ ** باطنش باشد محیط هفت چرخ
Peygamber, Cebrail'in asli suretiyle görünmesine ısrar edince Cebrail, birazcık göründü... fakat öyle heybetliydi ki dağ bile görse paramparça olurdu.
چونک کرد الحاح بنمود اندکی ** هیبتی که که شود زومند کی
Bir kanadı doğuydu, batıyı kaplayıverdi... Mustafa, görünce heybetinden kendinden geçti.
شهپری بگرفته شرق و غرب را ** از مهابت گشت بیهش مصطفی
Cebrail Mustafa'yı korkusundan baygın bir halde görünce kucakladı, bağrına bastı.3770
چون ز بیم و ترس بیهوشش بدید ** جبرئیل آمد در آغوشش کشید