English    Türkçe    فارسی   

4
451-475

  • Çünkü peygamberlerin nurları güneştir; duygu ışığımızsa kandil, mum ve is!
  • Biri söner, öbürü gündüze kadar kalır... Biri yanıp erir, öbürü parlar durur!
  • Hayvani can gıda ile dirilir... Her iyi kötü şeyle de ölüverir!
  • Fakat bu kandil söndü, ortadan kalktı mı komşunun evi neden karanlık kalsın?
  • Mademki o evin ışığı, bunun ışığı olmaksızın da duruyor... Şu halde her evin duygu ışığı ayrı ayrıdır. 455
  • Bu hayvani canın misalidir... Rabbani canın değil!
  • Gece Hindusundan ay doğdu mu ışığı, her pencereden vurur, her tarafı aydınlatır!
  • O yüzlerce evin ışığını sen, bir say... Çünkü ay battı mı bu evin sönüp öbürününki kalmaz.
  • Parlak güneş tan yerinde durdukça ışığı her eve konuk olur.
  • Fakat can güneşi battı mı bütün evlerin nuru kaybolur, gidiverir! 460
  • Bu söz nurun misalidir, misli değil... Sana doğru yolu gösterir, düşmanın da yolunu vurur!
  • O münkir, o kötü huylu, örümcek gibi kokmuş ağlar kurar...
  • Tükürüğü ile nura perde gerer; fakat kendi anlayış gözünü kör eder.
  • Atın boynunu tutarsa murat alır, maksadına erişir... Fakat ayağını yakalarsa tekmeyi yer!
  • Gemsiz ve serkeş ata pek yaklaşma... Kendine aklı ve dini kılavuz et, onlara uy vesselâm! 465
  • Bu azmini sakın hor görme, ehemmiyetsiz sanma... bu yolda sabır lazım, çekilecek mihnetlere tahammül gerek!
  • Mescid-i Aksâ’nın binası
  • Süleyman, Kâbe gibi temiz, Mina gibi yüce olan o yapıya başladı.
  • Yapısında tekellüflerde bulundu... Öbür yapılar gibi rasgele ve değersiz bir yapı değildi o!
  • Yapı için dağdan kesilen her taş, apaçık “Önce beni götürün” derdi.
  • 470.Âdem’in yoğrulduğu su ve toprak gibi o yapının her kerpicinden nur parladı. 470
  • Taş, hammalsız geliyordu... o kapı, o duvarlar, âdeta canlıydı.
  • Allah daima der ki: Cennetin duvarları, bu duvarlar gibi cansız ve çirkin değildir.
  • Ten kapısı, ten duvarı gibi uyanıktır... Cennet evi de diridir; çünkü padişahlar padişahına mensuptur orası!
  • Ağaç da cennet ehliyle konuşur, söz söyler, meyve de, akan duru sular da!
  • Çünkü cenneti aletle yapmamışlardır ki... Orası amellerden, niyetlerden yapılmadır. 475