Taşa biz mabut diyoruz, mabut oluşta onun bir suçu yok... Sen de ona kul olmaya mecbur değilsin!
سنگ بیجرمست در معبودیش ** تو نهای مضطر که بنده بودیش
(Fakat ona sen mabut diyorsun, o da bunu reddediyor, kabul etmeye mecbur.) O, mecburken bu derecede korkarsa artık suçluya neler olacak, bir düşün!
او که مضطر این چنین ترسان شدست ** تا که بر مجرم چهها خواهند بست
Mustafa’nın ceddi Abdülmuttalib’in Halime’nin Muhammed aleyhisselâm’ı kaybettiğini, şehrin etrafında dönüp dolaşarak aradığını ve Kâbe’de ağlayıp sızladığını, Allah’tan Muhammed aleyhisselâm’ı bulmayı niyaz ettiğini duyması
خبر یافتن جد مصطفی عبدالمطلب از گم کردن حلیمه محمد را علیهالسلام و طالب شدن او گرد شهر و نالیدن او بر در کعبه و از حق درخواستن و یافتن او محمد را علیهالسلام
Mustafa’nın ceddi, Halime’nin halini, halk içinde ağlayıp sızladığını,
چون خبر یابید جد مصطفی ** از حلیمه وز فغانش بر ملا
Sesi, bir millik mesafeye yetişecek kadar feryat ve figan ettiğini duyunca,
وز چنان بانگ بلند و نعرهها ** که بمیلی میرسید از وی صدا