English    Türkçe    فارسی   

4
995-1019

  • Ben de işte sana onu şefaatçi getirmedeyim... Onun yüzü suyu hürmetine ey herkesin halini bilen Allah, o ne haldedir; bana bildir! 995
  • Kâbe içinden derhal bir ses geldi: “şimdi sana yüz gösterecek!
  • O yüzlerce devletle bizden nasip almıştır... Yüzlerce bölük melek, onu korumadadır.
  • Onun zahirini, âleme meşhur edeceğiz... bâtınını da herkes den gizleyeceğiz!
  • Su ve toprak altın madeniydi; bizse kuyumcuyuz... Gâh onu halhal yaparız, gâh yüzük!
  • Gâh kılıç bağı yaparız... Gâh aslanın boynuna tasma! 1000
  • Gâh onu tahtı bezeyen turunç yaparız, gâh devlet isteyen padişahların başına taç ederiz!
  • Bu toprakla aşklarımız vardır bizim... Çünkü o rıza ka’desine oturmuştur.
  • Gâh ondan böyle bir padişah çıkarırız... Gâh o padişahı da bir padişaha âşık ederiz!
  • O topraktan yüz binlerce âşık, yüz binlerce maşuk yaratırız... Hepsi de feryad-ü figandadır, arayıp taramadadır!
  • Bizim işimize candan meyli olmayanın körlüğüne işimiz budur işte! 1005
  • Nevaleyi azıksızlar önüne koruz... İşte o yüzden toprağa bu faziletleri veririz biz.
  • Çünkü toprak, tozlu ve kapkara görünür ama içinde nurlu sıfatlar vardır.
  • Dış yüzü iç yüzüyle savaştadır... İç yüzü inci gibidir, dışı taşa benzer.
  • Dışı, biz, ancak buyuz der... İçi, dikkat et, işin önüne, ardına iyi bak der!
  • Dışı içimizde hiçbir şey yoktur diye inkârda da bulunur... İçi hele dur da sana hakikatimizi gösterelim der. 1010
  • Dışıyla içi savaştadır... Ve içi, dışına sabrettiğinden Allah yardımına nail olur.
  • İşte biz bu ekşi suratlı topraktan suretler düzer onun gizli gülümsemesini meydana çıkarırız.
  • Çünkü toprağın dışı kederden, ağlayıştan ibarettir ama içinde yüz binlerce gülüşler vardır.
  • Biz sırları açığa vururuz... İşimiz budur bizim! Bu gizli şeyleri pusudan çıkarır dururuz!
  • Hırsız inkârdan gelir, susar bir şey söylemez ama sahne onu sıkıştırır, hırsızlığını meydana çıkarır! 1015
  • Bu topraklarda da nice nimetler çalmıştır... Onu belâlara uğratır, ikrar ettirir.
  • Onun nice şaşılacak çocukları var... Fakat Ahmet hepsinden üstün!
  • Yerle gök, bizim gibi iki çiftten böyle bir tek padişah doğdu diye gülmekte, sevinip neşelenmektedir.
  • Gökyüzü neşesinden yarılmada... Yeryüzü, azadeliğinden süsene dönmektedir!